bugün

ilk olarak muro karakteri incelenmeli. kabaca üzerinde duracak olursak; söylediği her cümle, ifade ettiği her görüş emperyalizm, faşist, yoldaş, kapitalist, burjuva odaklı olan bu karakter oldukça çok ama boş konuşmaktadır.

gerek politik, gerek dünya görüşü, gerekse sosyolojik bir çaba için sosyalizm içerikli fikirler barındırıp bunları kişinin hayatında önemli bir yere koyması gayet doğal, hatta kimi zaman tasvip edilen bir durumdur. fakat bu yönelimin ağızda adeta sakız gibi her konuya ''emperyalist köpekler, faşist diktatör kapitalist burjuvalar'' gibisinden yaklaşıp söz konusu fikirleri rasyonel bir yönelim olarak değil de beyni yıkanmış bir robot, papağan gibi bokunu çıkarırcasına tekrar etmek, ağızda sakız edip anlamlarını yitirmelerine yol açmak son derece antirasyonalist bir çabadır. kurtlar vadisi dizisindeki muro karakteri de bu durumu gözler önüne sermektedir aslında.

gelelim muro ve sözlüğümüz arasındaki ilişkiye. son zamanlarda fark ettim ki yukarıda bahsettiğim gibi kimi kavram ve ideolojileri her yazının temel içeriği olarak kullanıp fikir beyanından çıkıp artık robotlatmış bir beyin izlenimi veren kimi yazarlar giderek çoğalmakta. bunu kimi zaman mustafa kemal atatürk başlığında; kimi zaman farklı kulvarlarda görmekteyiz.

burdan üzülerek söylemek istiyorum ki bu yapılanlar fikir beyanından ziyade, olayların kahramanlarını gözümde küçük düşürmektedir. tepeden bakma durumu falan da değil bu; zira ben de birçok konuda en kaba haliyle toplumun sol diye tabir ettiği politik duruşu benimsemiş biriyim. fakat kavramların cılkını çıkararak savunulan ideolojinin içini boşaltmak hem savunulan görüşe, hem üzerine tartışılan kavramlara veya kişilere hem de biz diğer okurlara bir haksızlıktır. kişinin kendisini küçük düşürdüğünü de tekrar eklemek isterim.

bir dipnot olarak da bu yazının aslında muroyla falan alakası yoktur. tamamen sözlükte fark ettiğim bu yeni nesil girişimlere olan bakış açımı yansıtmaktır.