bugün

Davutoğlu Libyalı muhaliflere "Trablus'a peygamberin Mekke'ye girdiği gibi girin" çağrısı yaptı. Muhammed Mekke'ye, yabancı savaş uçaklarının şehre 20 bin sorti yapmasını bekleyip, büyük devletlerin istihbarat ajanlarının yönetiminde yedi düvelin özel harekât timlerinin Arap kılığında bulunduğu bir orduyla mı girmiş?

Libya'da muhalifler son taarruza kalkıştıklarında "zaferin" yaklaştığını fark edip koşarcasına Bingazi'ye giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, burada muhaliflere "Hz. Peygamber'in Mekke'ye girdiği gibi Trablus'a girin" demişti. Davutoğlu, "Girdiği anda herkesi affetmiştir. Büyük bir merhametle yaklaşmıştır" diye de eklemişti.

Eğer Muhammed Mekke'ye Dışişleri Bakanı'nın dediği gibi girdiyse, Davutoğlu bu benzetmeyle Muhammed'e ve eşrafına büyük hakaret etti.

Muhalifler Trablus'a nasıl girdi?
Libya'da silahlı isyan başladı, batılı güçler destekledi. NATO düne kadar 20 bin 633 sorti yaptı, 7 bin 768 sortide Libya'yı bombaladı.

Daha Mart ayının başında ingilizler, özel timlerini ve casuslarını Libya'ya sokmaya başladı.

Ülkenin yurtdışındaki parasına el koydular, sonra bu parayı, kendi destekledikleri gruplara verdiler. Ama "Buyrun harcayın" diye vermediler, bu paralarla ingiliz, Fransız, Katar özel güvenlik şirketlerinden, eski batılı özel harekât askerlerinden oluşan paralı askerler kiralattırdılar.

Başlarında kendi komutanları değil, batılı ülkelerin "uzmanları" vardı. Yedi düvelin özel timleri, Libyalı kılığında savaşın ön cephelerinde savaştı. Kaddafi'nin karargâhını bile Katar askerleri aldı.

Merhametle yaklaşmak ne kelime? Daha Davutoğlu Bingazi'de olduğu sıralar, Trablus halkı BM yaptırımları yüzünden açlık ve sefalet içindeydi. Muhalifler kente girdi, her tarafta yargısız infaz yapmaya, infaz ettikleri elleri kolları bağlı Kaddafi askerlerini yol kenarlarında sergilemeye başladılar. Açlıktan kırılan siyahilere yiyecek bile vermiyorlar.

Davutoğlu, bu savaşı Muhammed'in Mekke'ye girişine benzeterek, peygamberine ne büyük bir hakaret ettiğinin farkında mı?

(soL.org.tr)