bugün

(bkz: her önüne gelenin yazar yapılabilmesi) ile doğru orantılıdır.
önümüzde mükemmel bir örnek var japonya. japonya biz musasır medeniyetleri yakalayacağız, batılışacağız demediler, daha güçlü olacağız dediler, kendilerini kendileri ile kıyasladılar batılılarla değil. yolun seni nereye götüreceği nereden çıktığına bağlıdır. japonya nerede biz nerede bunu açıkca gösteriyor.
musasır medeniyeti yakalama sevdasıyla kendi kültürümüzden uzaklaştık, kültürümüzü terk etmeyi medeniyet olarak gösterildi. kültürümüzden uzaklaşırken neleri ardımızda bıraktık bilmiyoruz. yine musasır medeniyeti yakalama sevdası ile batıdan ne olduğunu bilmediğimiz değerleri ithal ettik. ardımızda neler bıraktık bilmiyoruz, neler kazandık bilmiyoruz, medeniyetin neresindeyiz onu bilmiyoruz, medeniyet nedir onu da bilmiyoruz. ağzımızda bir sakız var musasır medeniyeti seviyesini yakalama. çiğneyip duruyoruz.
Atatürk'ün en büyük hatası birlik beraberlik kurması ve bağımsızlığı ilan etmesiydi.
halkına yakıştıramadı köleliği.

ikinci hatası da gençliğe güvenmesiydi.

arıyorum o tarihe geçmiş halkı, lideri. herkes nankör olmuş.
bütün dünyanın kabul ettiği lideri ve yaptıklarını eleştirmeye "yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmiyor" diyorum..

ithalatın derecesi bağımlılık olmuş ve buna büyüme deniyor.
borsada yabancılar kazanıyor adı gelişme.
sığır yiye yiye sığır olanlar da artık ithal sığır olur.