etrafınızdaki kafir-i billahlar sizi bunalttığında, dertleşmek için yanınızda birini aradığınızda, kimsenin sizi anlamadığı anlarda biraz olsun sıkıntınızı gidermek adına başvurulacak en güzel ve en etkili yöntemlerden birisidir msn de alem. yurt dışındakiler için pek de garipsenmeyecek bir olaydır.

"nevaleleri de al, şu gün su saatte internette ol" diye memleketteki en yakın arkadaşla anlaşılır. kahrolası saatler de hiçbir zaman uymaz. orada gece olsa burada gündüz; burada gündüz olsa orada gece. yani birisi güneş tepedeyken içmek zorunda kalacak mutlaka ama yine de kabulleniyor insan.
ondan sonra başlıyor msn'de muhabbet, arada bir geyik. o, kız arkadaşıyla derdini anlatıyor, ben yaşadıklarımı... aradan ne kadar zaman geçerse geçsin insan en yakın arkadaşını unutmuyor. elbette karşılıklı oturup manzaraya karşı rakı yudumlamanın tadını vermiyor ama o bile yetiyor. heyhat.
kısa çüklünün, performanssızın, gercek hayatta alem yapamayan varlıgın basvurdugu yontem.
(bkz: virtual zina)