bugün

Dini değerlerin kanunlarının önemli bölümünü oluşturmasıyla bilinen monarşist devlet yapılanmaları, 'büyücülük', aktarlık, 'simya' (eski kimya-fizik ötesi kimya olarak bilinir-), işkence (zehirler, kimyasal ve algısal -duyu organlarına hitap eden teknikler- karışımlar, dedikodu, nifak, casus ve suikastçı yerleştirme vs vs) gibi köklü ve kültürel alışkanlıklara sahiptirler.
Faydalı - kısmen-, faydasız ilaç veya çare karışımları yapma sevdası da tüm bunlardan kaynaklanır. Bu zevat, siyasi propaganda ve kara propaganda uygulamalarından faydalanırken de gayet hırsız bir tihninetle, dünyanın neresinden, zekice ve kullanışlı ne buldularsa çalıp kendilerine karışımlar yapmışlardır. Yakından incelerseniz, anakartını mülkiyetçi efendi-tacir işbirliğinin oluşturduğu ve dünyanın tüm inanç ve ideolojilerinden işlerine yarayabilecek ne varsa çalıp çırpıp karıştırıp oluşturdukları bir ucubenin siluetini gözlemleyebilirsiniz.