bugün

geçtiğimiz yıl yaşadığım bir aile faciasından sonra, her misafirin yapmasını umduğum şeydir.

her şey başka bir şehirde yaşamakta olan ve yeni evlenen kuzenimin, gelin hanımın ailesi ile birlikte akşam yemeğine geleceğini haber vermesiyle başladı. annem tabii, kadıncağız durur mu? ne dolmalar, ne sarmalar, ne zeytinyağlılar ohooo...

gelmeleri gereken vakte birkaç saat kala, annem bütün hazırlığını tamamlamış iken, kuzenim arayıp kaynanasının (evet normalde kayınvalidesinin derdim ama o kadın yüzünden yaşananlardan sonra kaynana demeyi uygun gördüm) rahatsızlandığını ve gelemeyeceklerini belirtip özür diledi. "e tamam, ne yapalım, geçmiş olsun" demişti annem, ama suratındaki ifade daha farklı şeylerden bahsediyordu. annem, resmen gözleriyle ".mına koim, boşuna mı uğraştık lan o kadar" diyordu, bir türlü gizleyemiyordu bu ifadeyi.

neticede yemek bize kaldı. sofrada babam, o kavgada söylenmeyecek, üçüncü dünya savaşı sebebi lafı etti yemeğimizi yerken: "keşke sadece misafir geldiği zaman değil de normalde de böyle sofralarda yemek yesek."

oha baba. oha. annemi tanımıyormuş gibi. ardından şöyle bir diyalog yaşandı;

anne: ne yani normalde yemek yapmıyor muyum ben?
baba: yok olur mu öyle şey? yapıyorsun tabii de, böyle daha bir özenli oluyor.
anne: hmm özensiz yemek yapıyorum yani!
baba: yahu yok, yani özensiz olur mu?! ama sofrada bolluk güzel oluyor.
anne: az çeşit mi yapıyorum?
baba: yav ben şimdi öyle bir şey mi dedim?
anne: demedin mi?
baba: demedim!
anne: kızım sen söyle allah aşkına; dedi mi, demedi mi?
ben: eoo, size afiyet olsun!!! *
içeriden duyduğum kadarıyla annem hala söyleniyordu, "iyi iyi, böyle zamanlrda belli oluyor tabii. ben doyurmuyorum sizin karnınızı. aç kalıyorsunuz bu evde ... bıdı bıdı... bıdı bıdı..."

bundan sonra yemek falan yapmıyoruz misafire. kendiniz getirin ulan!? yuvamız dağılıyordu az daha sizin yüzünüzden!
misafirliğe kendi terliğiyle giden ev hanımı kadar şaşırtıcı insan tipi.
güncel Önemli Başlıklar