bugün

nedir milliyetçilik? kısaca zararlı yönleri törpülenmiş ırkçılık, ulusculukdur. ataerkil sistemin olmazsa olmazı, hatta ta kendisidir. zaten her söylemi de atalarımız diye başlar, analarımız diye başlamaz. anaerkil sistemin yüzde yüz zıddıdır. anaerkil sistemde anne bellidir. bunun üzerinde, ötesinde tartışılacak, üst kimlik yaratılacak hiç bir kuruma ve kavrama gerek yoktur. ister beğenin, ister beğenmeyin birazcık sosyoloji kafası taşıyorsanız bunun böyle olduğunu rahatlıkla görürsünüz.

ama birini kabul edip, diğerine gelince yan çizmek sadece bir ahmaklık, mallık göstergesidir. evet, hayat veya bilim böyle kendi kanunları olan bir şeydir. öyle kalender meşrebim gönlüme göre olsun demekle öyle olmaz.

hal böyleyken bazı feministler, cinsel özgürlükçüler yani kısaca mallar bir yandan erkek anlayışına isyan bayrağı açarken bir yandan da dibine kadar milliyetçilik yapıp mangalda kül bırakmıyorlar. içinde bulundukları durumun türkiyede seks işçiliği yapan, tabi bu arada çocuk sahibi de olmuş rusların, rus milliyetçiliği yapmalarından zerre farkı olmadığını ısrarla görmek istemiyorlar. tabi burda tek sorun doğmuş melez nesiller değil, dengesizlikler yüzünden oluşamamış aile kurumu ve doğmamış nesilleri de aynı pota içinde hesaplamak gerek.

peki, hem kaşarlık hem milliyetçilik bir arada savunulamaz mı? ben yaptım oldu zihniyetiyse her şey mümkün. olur ama yamalı bohça olur.
milliyetçilikle faşistlik arasındaki çizgiyi bilmek gerek. bana göre ataerkil sistemin yapısı faşizm ve toplum baskısıdır. erkeklerin özgür, kadınların baskı altında kaldığı toplumların halini görüyoruz zaten. kadınların eline bulaşık deterjanı erkeklerin eline muhasebe dosyası vererek biz böyle gördük demek bağnazlıktan başka bir şey değildir.
bir şeye saldırırken veya sahiplenirken aslında neye hizmet ettiğini bilememekdir.

her konuyu da faşizm diye kestirip atmanın bir mantığı yok. sözlükde de faşizm varsa söklük eşittir faşizm olmaz. kapitalist sistemde faşizm varsa kapitalist sistem eşittir faşizm olmaz. örnekler çoğaltılabilir.