bugün

mikro kozmos olarak da yazılabilen,mikro kozmik evren anlmına gelen kelime
lombak'ta böceklerin dünyasını sokak ağızıyla anlatan, karakterleriyle oldukça güldüren, her bölümün sonunda da kıssadan hisse birkaç cümle veren, böceklerden aşırı tiksinmeme rağmen herhangi bir kaşınma krizine girmeden okuyabildiğim lombak köşesi.
kenar mahalle ağzıyla böceklere hayat veren süper seyirlik hikaye. piyizin, ot sarmanın, cigara döndürmenin, arabesk olmanın, düğün basmanın, mahalleye gelen hatuna akmanın böcekler aleminde de olduğunu gösteren bıyıklı, tespihli tamamen türk böceklerin dünyasını sunan astronomik güzel yapım. bi keresinde mahalleye bi dul hatun gelir bizim müfit ve osmanın ağzınn suyu akar. ee dderken bunların top olarak kullandıkları tespih böceği yalvar yakar "abi ne olur ilk ben gideyim hiç tatmadım bu zevki" diyerek bizimkileri ikna eder. neyse seninki ağaç kovuğundaki hatunun yanına zıplar başlar ağlamaya "amcamlara geldiydim kimseleri bulamadım açbiraç kaldım bi başıma" diye acındırır. neyse müfit filan bekle bekle bu herif çıkmaz "hadi lan sırada biz varız "hesabı yukarı çıkarlar. birde ne görsünler hatun kişi bizim tespih böceğini yemiştir. aralarındaki diyolog aşağıdaki gibi gelişir:
müfit: naptın lan çocuğa allah sız karı!!!
dul hatun: yavaş ol lan..bayan var karşında.
müfit : ha haskk ka kara dul lan bu!!!
dul: gelsene canım bunu sende istemezmisin bebeğim.
müfit-osman : ortaklaşa topuklarlar.
bok böceği müfit, salyangoz rıza ve örümcek osman'dan oluşan lombak'ın muhteşem göksel eseridir. dergiyi sadece mikrokozmoz için alabilecek kadar iyiydi. bi bölümünde rıza abi bıktım sizden her gün bi olay her gün bi entrika götünüz başınız oynuyor ben gidiyorum der ve mahalleden ayrılır. osman ve arkadaşları ne kadar abi yapma semtten ayrılamazsın desede nafile rıza abi kararlıdır. bizim müptezeller daha ilk günden dımdızlak ortada kalmışlardır ve ah be rıza abi nerelerdesin gag diyince kubarı gug diyince otu bulurdun diyerek hayıflanıyorlardı. ilerleyen saatlerde elemanlardan biri kurbağa ferhat abinin vücudunun salgıladığı kafa yapıyor gece uykusunda yalıyalım der ve uygulanır ama bu mevzuyu gören biri mahallenin ağır ferhat abisiyle kinayeli konuşunca olanlar olur osman ve arkadaşlarını iyi bi döver. dayakdan sonra biçare yürürlerken rıza abiye rastlanır. şanslılarki sümüklü böcek rıza abi iki günde ancak o kadar yol katedebilmişti. osman çok özledik seni bi daha bizi bırakma desede rıza abi ben sizin derdinizi biliyorum ibneler otsuz kaldınız hadi çarşaf verinde yapıştıralım der.
bu arada gösel'in kahramanlarına verdiği isimler dergide çalışan arkadaşlarının isimleridir. mesela sümüklü böcek rıza abi kavak yelleri'den efe yani dağhan külegeç'in babası rıza külegeçtir.. herkese renkli günler..
gezegenlerden, yıldızlardan, galaksilerden vb..den oluşan kainat sistemine makro kosmos denilir. Bu kozmik yapıya çok benzeyen sistemler atom içi parçalarda da mevcuttur. Örneğin; elektronların çekirdek etrafında dönme hareketi; gezegenlerin güneş etrafında dönmesi hareketine benzetilebilinir.

ayrıca Atom içinde proton, elektron ve nötrondan başka sayısı 50yi geçkin parçacık bulunmaktadır. Herbirinin kendine ait görev ve rolleri vardır. Mesela, fotonlar; ışık enerjisidir ve atomdan yayılarak kendine has renkte ışıma sağlar. Bu ışımalar evrende, her galaksinin her nebülozun kendine has rengine benzetilenbilinir. Bir başka örnek; Gluonlar atomdaki parçacıkların bir arada bulunmalarını sağlarlar, dağılmayı önlerler. Evrendeki sistemleri de bir arada bulunduran ve dağılmayı önleyen örümcek ağına benzer bir yapının varlığından söz edilmektedir.* http://www.ntvmsnbc.com/id/25322391

Tüm bu parçacıkların hepsini birer göktaşı, gezegen kabul edersek; hepsi bir etkileşim içerisinde bir arada bulunduklarında atom, yani (makroya benzetirsek) sistem oluşur.

Milyarlarca atomun yani sistemin etkileşmesi ile de nesneler ve eşyalar, yani; gök adalar, galaksiler oluşur.