bugün

anlayana tokat gibi yanıttır!

hayatımızdaki açıkları, zaaflarımızı, alışkanlıklarımızı, hissettiklerimizi, sevdalarımızı, varlıklarımızı, yokluklarımızı, yakarışlarımızı, severek paylaştıklarımızı, yeniden yeniden paylaşabileceklerimizi hiçe sayan ve ensemizde yuvalanmış kene gibi fırsat kollayan ve hayatımızdaki bütün boşlukları , çıkarları, gaddarlıkları, ikiyüzlülükleriyle dolduran insan müsveddelerine, hayatları boyunca akzdıkları mezarımıza nihayet girmişken verilecek en güzel final armağanıdır; o mezar taşına hiçbir şey yazmamak.

ensemizde buldukları ilk boşluğa dişlerini geçiren çakallara verilecek en güzel şey; doğum günü, ölüm günü, yaşadığı, öldüğü meçhul bir adam vermektir. bırakın o boşluğu da doldursunlar ellerindeki kirle. bırakın istedikleri gibi karalasınlar oğlunuzun ağlayacağı isimsiz mermer taşın yüzeyini;

mermer kir tutar, mahşer asla!