metropole göç etmiş kürt kızının yaşamı

kürt atalarını ve kürt mücedelesini iplemeyen kızdır. gözünü açtığı metropol onun için bambaşka bir dünyadır. örf ve adetlerinden kopup çılgınlar gibi yaşamak ister. burjuvaya özenir. aile baskısıyla up uzun etek giyer ama daracaktır. üzerine uzun kollu giyer ama body dir. asimile olmaktan korkmaz. özünü seviyormuş gibi yapar ama içinde herzaman bir eziklik vardır. ezik olarak yaşar. bir gün zengin yakışklı bir türk ün gelip kendisini o hayattan kurtaracağını sanır. can ı gönülden ister ama aynaya her bakışında bunun mümkün olmayacağını anlar.
metropol de yaşadığı sürece '' aaahh benim memleketim '' desede , kazın ayağı öyle değildir. hadi gel gidelim desen , gitmez. '' alıştık artık buraya '' der. '' kürdistan diye bir ülke kuruldu haydin gidelim desen '' orayada gitmez.
düğünlerde şemmammi oynayarak ezikliğini biraz olsun yenmeye çalışır. düğün bitipde büyük şehrin caddelerine çıktığı zaman, içinde bir gram özgüven yoktur.

Şehirdeki tüm parfümleri stoklaması gereken kızdır.
Aksi taktirde üstünde fazla yaklaşmayınız yazısı bulundurulmalıdır.

namus davasına boynu daima ilmikle dolaşan taşra kızından farklı bir yanı yoktur. başına bir şey gelse, kendi suçu olmadığı halde öldürüleceğini bilen, üstüne bu işi yapanın iki koyun parasına affedildiğini gören kızdır.

vicdanı olan insanın onunla birlikte kendi ruhu da ezilir. ayrıca o caddede yürüdüğünde içinde olmayan özgüven değil, kendi insanına güvenmektir.
edit: başlık başıma kalmıştır
edit2: başlık başımdan kalkmıştır. *

kendin pasaklısın bari milleti rahatsız etme değil mi?