bugün

dün öğlen saatleriydi.
avcılar zincirlikuyu metrobüsüne binmiştim.
hava da berbat derecede boğucuydu.
metrobüsün içi de maşallah ana baba günüydü.
ilk durakta bindiğim için oturmak nasip olmuştu.
insan metrobüste oturunca kendini dünyanın en şanslı insanı zannediyor.
mecidiyeköy durağına gelince 18 yaşlarında bir kız geldi tam karşıma.
elinde erin quinn'in hayalimdeki aşk kitabı vardı.
neredeyse yarılamış okuyordu.
bu kız bu yaşta kusursuz bir aşkın hayallerini kuruyor.
yazık dedim kendi kendime.
okuduğu romanın esiri olacak kendi kendine yazık edecek.
(bkz: metrobüste hanefi avcı nın kitabını okuyan kız)
mecidiyeköy - avcılar yolunu hergün çeken bir öğrenci olarak, o koca yolu aşk kitabı okuyup hayal ederek atlatmaya çalışan küçük kıza hak vermek istiyorum. ben şahsen o yolu opeth, wasp, nirvana yada manowar dinleyerek yarılıyordum.