bugün

1785. Bazen bir dalga gibi bayrak diker, yücelir. Bazen balık gibi suyun içinde gider, görünmez.
1785. Bazen de remilcinin remil dökmesi gibi ahvalini toprak üstüne yazar.
1785. Musa nihayet onu bulup gördü. Dedi ki: "Müjdemi ver! Tanrı'dan izin geldi.
1785. Hiçbir sebep ve tertip yolu arama; daralan gönlün ne isterse onu söyle!
1785. Senin küfrün din, dinin can nuru... Sen emniyete erişmişsin; bütün bir cihan da senin yüzünden amanda.
1785. Ey 'Tanrı dilediğini yapar' sırrına erişip o sırla her şeyden affedilmiş olan kişi; pervasızca yürü, dilini aç!"
1785. Çoban "Ey Musa, ben o halde, o sözden geçtim. Şimdi kendi gönlümün kanına bulandım.
1785. Ben Sidret-ül Münteha'dan da aşmış, oradan bile yüz binlerce yıl öte gitmişim.
1785. Sen bir kamçı vurdun; atım şahlanıp sıçradı, kâinatı aştı.
1790. Nasutumuzun mahremi, Lahutu olsun artık. Aferin eline koluna!

devamı için:

(bkz: mesnevi ikinci cilt 1791-1800)

bir önceki için:

(bkz: mesnevi ikinci cilt 1771-1780)