bugün

bir mahkum adayı için, umudun amerikancası.
kişisel gelişmeyi dert edinen son dönem islam gençliğinin nadir ya da televizyonda görebildiğimiz örneklerindendir. edebiyat, kültür, sanat, müzik, felsefe ve dinler üzerine söyleyecek sözü olan üç arkadaşın sunduğu program.

program, islam gençliğinin dünyadan bihaber yaşadığı ve dünyayı analiz edemeyip apolitize kaldığı eleştirilerine bir cevap niteliğinde. çünkü söz konusu programda -pek derinlemesine olmasa da- her konuyla ilgili vicdanlı ve insaflı ölçülerle eleştiri bulmak mümkün.

lakin 12 eylül 2008 tarihli programda benim kendilerine katılmadığım bir konudan bahsetmeden geçemeyeceğim. söz konusu programda islami cemaatleşmelerle ilgili bazı noktalarda haksızlık yapıldığını düşünüyorum. zira günümüz dünyasında bir müslümanın tek başına bir mücadele içine girip meydan okuma şeklinde bir karşılıkla ortaya çıkması çok zor. kişiinin müslüman kardeşinden güç bulması ve eksik kaldığı noktalarda ondan yararlanması kadar gerekli birşey olamaz. eğer programdaki eleştirilerden kasıt sadece cemaatlerin ekonomik yapılanmalarına ilşkinse o konuda kendilerine katrıldığım noktalar var. bu konuda cemmatlerin ekonomik güçlerini diğer müslüman cemaatlere karşı bir siper ve artı değer gibi kullanmaları son dönemin göze çarpan bir durumudur. gçsterişten ve tevazudan uzak bir müslüman portresinin kimseye ve özellikle müslümanlara bir faydasının olmayacağını düşünüyoruö.

böyle bir yazmaya vesile oldukları için meksika sınırı sunucularına teşekkür ediyorum. sınırı aşmışsak af ola.
amerikan suçlusunun kızıl elması. hep ulaşılmak istenen.
benim anladığım formatları şöyledir. açık olalım net olalım içimizden geleni ortaya dökelim. lakin zaman zaman politik görüşlerinin esiri oluyorlar. birilerini birşeylere inandırmaya çalışmasalar daha etkili olacaklar. etkilenen zaten etkilenir.
hoş sohbet programıdır. ötesi değil. zaten ötesi olmamalıdır. hoş sohbet denen şey kendi haline yeterince iyi güzeldir çünkü.
keyif verir, duygu uyandırır seyrederken. memnun kılar.
programı yapanları tanımamakla beraber pelin batu ve harun tekin gibi robert ekolü,yurt dışı referanslarıyla laf salatası yapmadan son derece bizim sokaktan konuşan şairane cümleler kuran insanların yaptığı sütlaç kıvamında program
hayatın tüm amerikalarından kaçmamızı sağlayan dünyanın bilmem neresinden kopup gelse de içimizden, içimizdekileri ortaya dökme işini bizim yerimize yapan selahattin yusuf, ismail kılıçarslan ve tarık tufan triosunun yönettiği, 4. hakemlik görevini ise pala'nın üstlendiği ülke tv programı.
an itibarı ile sirri sureyya onder ile çok keyifli muhabbetlerin döndüğü izlenesi program.
son bölümünde sırrı süreyya önder'in alıp götürdüğü program olmuştur.
sırrı abi'nin bu kadar hoş sohbet olduğunu bilmezdik,kendisinden bir söz alındı,o söze riayet edip cümbüşüyle bir başka meksika sınırı gecesinde kendisini tekrar görmek isteriz.muhabbete doyamadık da...
bir de ülke tv nin geleceği adına anlatmadığı tansu çiller'le ilgili hikayeyi,beraber programı izlerken babam anlattı ki hakikaten tv de anlatılması zor bir durum.
çoğu filme konu olan meşhur sınırdır.*
arafat'ın kod adının ebu nidal olduğunu zanneden "islamcı entelektüel"lerin sunduğu programdır.
(bkz: mexican angry)
(bkz: ben ingilizce biliyorum)
başın belaya bulaştığı zaman geçmenin farz olduğu sınırdır.
bu çarşamba günü stüdyoda seyircilerinde bulunacağı programdır.sırrı süreya önder li bölüm aklımızda yer etmiştir ayrıca.
rezil ötesi entellektüel olduğunu düşünen amerikan çakması bir adamı içinde barındıran insanı sinir eden bir program.
amerikan suçlusu için özgürlük kapısıdır.
5 buçuk saat tabure üzerinde izleyip 10 saat daha devam etmesini istediğim program.
her dakikası dolu dolu, geçen bir çırpıda bitiveren her hafta tadını damakta bırakan program.
amerikan askerlerinin vur emri ile yetkilendirildiği sınır bölgesidir.
meksikalılara has olan, asabi halet-i ruhiye.

uyuyamıyorum sözlük anlamıyorsun.
prisron break 3. sezonda işlenen yer.
tarık tufan'ın yerine sürekli olarak "aynen, işte olay bu" diyen bir abimizin çıktığı program. harun tekin ve pelin batu gibi denyolukta sınır tanımayan ve hatta dış taraf özentisi olan kimselerin amiyane tabiriyle "yavşağı" olmuş kimselerin beğenmediği progamdır. cuma akşamlarının vazgeçilmezidir fakat "beyaz show" izleyerek beyinlerini süngere çeviren nesilin anlamadığı programdır.
bir kere izlemiştim bu programı. o da yarım saat. kimse kimseyi dinlemiyordu. hepsi ayrı telden çalıyordu. ayrıca bir adam vardı, en soldaki sanırım *, o yarım saat boyunca bir şey söylemeye çalıştı.ama nafile, sürekli sözü kesildi, söz sırası ona geldiğinde ise program bitmişti. kimse kimseyi sallamazken nasıl program yapıyorlar merak ediyorum..
ülke tv'de yayınlanan program. programı ilk gördüğümde kendisi dikkatimi çekmişti. izlemeye çalıştım fakat başaramadım. birkaç genç adam bir şeylerden bahsediyordu ama ben ne bu genç adamların anlattıkları şeyleri anladım ne de onlar anlattıkları şeylerin farkındaydılar. ben de daha fazla sıkıntı yaratmamak için kanal değiştirdim.
hollywood tarihinde eyalet sınırı ve kanada sınırı ile birlikte en çok kullanılan hudut. ipini koparanın "geçmesi" ile yalama olmuştur. zaten sınır devriyesi de paso siesta mınakiy...