bugün

matematikle kafa yemiş bir bünyenin aşık olma mertebesinde sevgisini matematiksel terimlerle ifade ederekten şiir yazma girişimi...*

Sen karmaşık sayılar gibi karmaşık,
soyut matematik gibi asi,
her zaman türevlenmeyen,
sağdan ve soldan yaklaştıkça
bir türlü ulaşılamayan limit gibisin...

Seni gördüğüm an çarpanlarıma ayrıldım...
karekök kaşlarını kahverengi gözlerinle
yaptığı orantıyı görünce ise
dünyanın etrafımda parabol eğrileri gibi dönmeye başladığını
hissettim.....

ve o zaman sana pi sayısı gibi
kesin ve sabit bir şekilde aşık olduğumu anladım...
sana olan bu aşkım evrensel kümeye bile sığmaz
ama unutma ki evrensel küme içinde de mutlaka bir kesişimimiz
vardır...

inan her ne kadar komşumuz pisagor ve öklitin
yapmış olduğu dedikodular
beni ortak katlarıma bölse dahi
senle ayrılacağımızın olasılığını düşünmek istemedim bile

ey benim polinom yüzlü elips gözlü sevgilim..
seni eksi sonsuzdan artı sonsuza kadar daima seveceğim
sıfır noktasında dahi sana olan sevgim
maksimum düzeyde olacaktır...
umarım bu sevgimiz birebir ve örten fonsiyon gibi olur...

ne sinüs dinlerim ne kosinüsü...
ne tanjantı takarım ne de kotanjantı...
bütün koordinatlarımda sen varsın....
parabol eğrilerini kullanarak, analitik düzlemde sevgiliye kalp çizmek gibi olan hadise..
bu kadar saçmalıklar arasında

ben türev sen integrant
olmayalım tanjant cotanjant

gibi ultra saçmalamamın da bu gruba girdigini umdugum buna benzer şeyler.*
lisede canı sıkılan öğrencinin yazdıgı karısık olmasına karsın bır o kadar da manalı sıır turudur.
Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de limiti alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
integral, türeve dalıver gitsin! *

(bkz: sınavda zorlanan şair)
"Aynaların beni göstersin baktığın her anda,
Cevaplanmamış soruların yaşlı yalnızlığında,
Adımı haykır çığlık çığlığa uykularında,
Beni binle çarp, duyguna böl ve kendinle topla..."

Yürek sevgiyi matematiksel olarak duyumsar bazen, Duygular yürekten sel gibi akarken, mısralar şarkıya dönüşür...