bugün

marksist teorinin pratikte farklı şekilde ortaya çıkma durumudur.

teoride, devrim hareketlerinin işçi hareketi olduğu ve bu hareketleri doğuracak olanın toplumun aşamalarından * * * * * * kapitalist toplum olduğu vardır. feodal toplum sürecinde üretim araçları üzerindeki tekelciliğin baskı ve şiddet yoluyla sağlanması fransız devrimini doğurmuştu, bu sefer üretim araçları kraliyetin tekelinden çıkarak soylu sınıfın tekeline girecekti, tabi feodal düzende elde edilen artı değerin şiddet ve baskıyla korunduğu, kraliyet tekelinde olduğu halk tarafından biliniyordu, resmi idi. yeni doğan kapitalist düzende ise üretim araçlarının mülkiyet sahipleri sıradan insanlar olarak gözüküyordu ve resmi olarak bir haksızlık görünmüyordu. ama işçinin ürettiği metanın tam karşılığını alamaması ve sadece geçinecek kadar bir ücret alması, işçinin ürettiği artı değerin üretim araçlarının mülkiyet sahiplerinin eline geçmesini sağlıyor ve onların kendi krallığını kurmasına sebep oluyordu.

bu şartlar altında insanların bunu görmesi ve isyan etmesi daha zordu. çünkü işçinin hukuksal olarak hakkı yenmiyordu ve işçinin yaşam koşuşturmacası içerisinde bunları farketmesi olanaksızlaşıyordu. buna da yabancılaşma diyordu marx. buna rağmen marx kapitalist düzenin sosyalist düzeni ve isyanı doğuracağını da söylüyordu. ama gerekli olanın sadece bu olayları dizayn edicek bir komünist partiydi. parti yetkilileri teoriyi tam anlamıyla bilen insanlar olacaktı ama parti üyelerinin, işçilerin teoriyi bilmesine gerek yoktu, sadece eşitlik, özgürlük sloganlarını öğrenseler bu onlara yeticekti. bunu savunan da marx idi. *

bu ideolojiden aşırı emin olan marx'ın yanılgıya düştüğü en büyük noktalardan birisi de burasıdır. teoriyi tam olarak bilmeyen insanların sadece eşitlik, özgürlük kavramlarını komünizm sanmasıyla terörizm hareketlerine zemin hazırlanmıştır.

neyse asıl konuya dönersek tüm bunlar altında devrim hareketlerinin ana noktasının avrupa olması gerektiğidir, tam olarak kapitalizm düzen içerisinde yaşayan halkın komünist parti etrafında birleşmesi ve isyan etmesi gerekmektedir. marx'da devrim hareketlerinin almanya, ingiltere ve fransa üzerinde yaşanabileceğini düşünüyordu ama ilk devrimin rusya'da olması teoriyi büyük bir sekteye uğratmaktadır. rusya'nın o dönemde tam olarak kapitalizmi yaşamadığını hatta feodal bir toplum yapısına sahip olduğunu bile söyleyebiliriz. feodalizmden sosyalizme geçilmesi de teori ile pratik arasındaki uyuşmazlığa sebebiyet vermektedir.

tabi bunları göz ardı edip hala gomünüzm eşitlüktür domokrosüdür diyen dar görüşlü, kendi dünyasında yaşayan insanları ülkemizde görmekte insanın içini acıtmıyor değil. kendi görüşünden başkası her şeyi faşist ilan eden, insanların değerlerine saygısızca yorumlar yapan, alparslan türkeş başlığına faşist kontrgerillacı yazanlar mesela. öyle değil mi ?

tabi marx'ın belli bir kesmin sadece teoriyi bilmesini düşünmesi, diğerlerinin militan olmasını istemesi samimiyetindendir. devrim hareketlerine daha hızlı gidebilmek istemesindendir ama etrafa onlarca bilinçsiz, sabit kafalı insan kazandırabileceğini de hesaplaması gerekirdi.

edit : terörizmden kastım içeriğindeki elemanların teori hakkında hiç bir fikre sahip olmayıp kullanıldığı örgütlerdir. doğru terörizm biraz saçma kaçtı ama bir yandan deniz gezmişi diğer yandan mazlum doğanı destekleyen adamların böyle oluşumlar içerisinde olduğunu gördükten sonra bunun aslı nedir diye insanı düşündürmüyor değil.
bir kere marx'ın yanlış öngörüsüyle terörizme zemin hazırlaması tabiri gülünçtür.
marx zaten sosyalist düzenin çiçek dağıtarak değil, belirli gelişme düzeyini tamamlamış kapitalist ülkelerdeki işçi sınıfının, gerilla ve terör hareketleriyle proleterya iktidarını kuracağını öngörmüştür.
ha şu anda kapitalist ülkelerin yardım kampanyaları, sosyal sorumluluk, yalandan sosyal güvence gibi oyunlarıyla bu süreci ileri ittiği doğrudur.
ancak unutulmamalıdır ki her devlet ve ideoloji bir insan gibi doğar, büyür, ve ölür.
kapitalizm teknolojinin verdiği imkanları da kullanarak çok kurnaz bir kölelik sistemi oluşturmuştur.
ancak bunu ''marx öngörülerinde yanıldı'' diye lanse etmek indirgemeci, basitleştirici bir tutumdur.
elbette bir sosyalistin önce kendi ideolojisini eleştirmesi buna bağlı olarak geliştirmesi gerekir ama bunu iddialı cümlelerle, hakarete varan şekilde yapmak ideolojiye fayda sağlamaktan çok zarar sağlar.
marx o zamanın şartlarına bakıp konuşmuştur. günümüzde hele avrupa'ya bakarsak işçilerin isyan çıkaracağı falan yoktur. aksine adamların işçileri bizde tursit olarak gelip para saçıyorlar.*