bugün
- b'u r c u15
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı78
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- anın görüntüsü32
- ya tarkan da ölürse9
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur16
- metin arolat31
- klarnet calan sarapci koala 69
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- ctrlx9
- neden sürekli kabız oluyorum14
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- narin güran17
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın12
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- bana aşık yazarlar15
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
- menuet'in çok gergin ve sinirli olması9
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna9
- gocu isimli küfürbazın çaylak olması10
- eve çağıran erko21
- umut halil icardi9
- türkiyede neden herşey pahalı8
- bir kadın sizi takip etmeden storynize bakıyorsa12
''Bir ülkede sık sık dinden ve tanrıdan bahsediliyorsa ya malınıza yada canınıza kasıt vardır''. sözüdür.
kendine verdiği ayardır. sinek bile öldürmeyen budistleri dahi katletmiştir. hem de dinden hiç bahsetmeyerek.
fare suratli mao'nun bos beles cumlelerinden biridir.
katliamcı bir orospu çocuğunun güya dincilere verdiği ayardır.
--spoiler--
Çin'in komünist lideri Mao'nun iki önemli rehberi vardı; daha önce de değindiğimiz gibi, bunlardan biri Darwin, diğeri ise Stalin'di. Mao'nun şahsında birleşen bu iki tehlikeli isim, Çin tarihinde de büyük trajedilere, karanlık ve uzun bir döneme damgasını vurdu.
Mao yanlısı komünistler, iç savaş sırasında kendilerine karşı gelenleri acımasız yöntemlerle cezalandırıyor, halkın önünde küçük düşürüldükten sonra idam ediyorlardı.
Mao Tse-Tung'un direktifleriyle 6 ila 10 milyon arasında kişi doğrudan öldürüldü, on milyonlarca karşı devrimci ömürlerinin önemli bir bölümünü cezaevlerinde geçirdi ve 20 milyonu buralarda öldü. 1959-1961 yıllarında "ileriye Doğru Büyük Sıçrama" diye adlandırılan dönemde, tümüyle Mao'nun aşırı projelerinin feci bir sonucu olarak 20 ile 40 milyon arasında insan ise açlıktan öldü. Tiananmen Meydanı'nda Haziran 1989'daki katliam (1000 civarında ölü) ise Çin'in yakın geçmişte yaşadıklarının bir örneğidir. Doğu Türkistan'da Müslüman Türkler'e uygulanan zulüm ve soykırım ise hala devam etmektedir.
Çin'de gerçekleşen komünist devrimde büyük vahşetler ve insanlık dışı olaylar yaşandı. Adeta toplu bir hipnozun etkisi altına giren halk, her türlü vahşeti destekliyor, katliamları seyrederken destek verdiklerini gösteren naralar atıyorlardı. Çok korkunç ve dehşet verici bir ortam hakimdi. Tarihçilerden ve öğretim üyelerinden oluşan bir ekip tarafından hazırlanan ve komünizm adı altında işlenen suçların biraraya toplandığı Le Livre Noir du Communisme (Komünizmin Kara Kitabı) isimli kitapta, komünizmin vahşi uygulamaları şöyle tarif edilmişti:
Hepsi ölüme mahkum edilen devrim karşıtları, bütün halkın davet edildiği açık duruşmalarda, Kızıl muhafızlar tarafından parçalanıyorlardı. Halk ise bu esnada "öldür öldür!" diye bağırıyordu. Kızıl Muhafızlar bazen parçaları kızartıp yiyor ya da hala canlı olan mahkumun gözleri önünde ailesine yediriyordu; herkes "eski mülk sahibi"nin karaciğerinin ve kalbinin yendiği ziyafetlere ve konuşmacının yeni kesilmiş kafalardan yapılmış bir kazık dizisi önünde konuştuğu toplantılara davetliydi. Çin'de yamyamlığa varacak kadar şiddetlenen nefret ve vahşet hakimdi.111
POL POT VE KIZIL KMERLERiN ÖLÜM TARLALARI
1975-79 yılları arasında, Pol Pot yönetimi sırasında 7 milyon nüfusa sahip Kamboçya'da 2 milyon insan katledildi. Tamamen komünist bir devlet kurma idealinde olan Pol Pot'un katliamları, nüfusa oranla düşünüldüğünde, Hitler ve Stalin'in katliamlarından çok daha büyüktü. Pol Pot'un asıl olarak hedef alıp öldürttüğü kitle doktorlar, mühendisler, bilim adamları, öğretmenler, kısacası ülkenin aydınları idi. Hatta "gözlük takan herkesin öldürülmesi" emri verilmişti. Bu insanlık dışı cinayetlerin sonucunda yıllarca ortadan kaldırılamayan "ölüm tarlaları" oluştu.
Kızıl Kmer subaylarının katliamlarını meşrulaştırmak için kullandıkları mantık ise şu sözlerinde özetleniyordu: "Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz. Kaybetmek ise bize hiçbir kayıp getirmez." Kendilerince gereksiz ve zararlı gördükleri, hatta böyle olduklarından şüphelendikleri herkesi öldürdüler. Her aileden en az bir kişi bu katliamlarda hayatını kaybetti.
insan hayatını hiçe sayan Pol Pot, aile kavramını da radikal sosyalizm hedeflerinin önünde bir engel olarak görüyordu. Aileleri birbirlerinden ayırarak ve insanları komün yerlerinde yaşamaya zorlayarak, aile kavramını ortadan kaldırmaya çalıştı. Aynı uygulama Stalin tarafından Rusya'da da uygulanmıştı. Hatta köylülerin ellerinden önce toprakları alınmış, sonra geri verilen küçük alanlar, özellikle dağınık ve birbirinden çok uzak yerlerden verilmişti. Bunun sonucu olarak bir aile çok küçük parçalardan oluşan tarlalarını sürebilmek için ayrı yerlerde yaşamak zorunda kalıyordu.
Robert Templer, Pol Pot's legacy of Horror, The Age, 18 Nisan 1998, http://dithpran.org/PolPotegacy.htm
111- Komünizmin Kara Kitabı, s. 617
--spoiler--
--spoiler--
Çin'in komünist lideri Mao'nun iki önemli rehberi vardı; daha önce de değindiğimiz gibi, bunlardan biri Darwin, diğeri ise Stalin'di. Mao'nun şahsında birleşen bu iki tehlikeli isim, Çin tarihinde de büyük trajedilere, karanlık ve uzun bir döneme damgasını vurdu.
Mao yanlısı komünistler, iç savaş sırasında kendilerine karşı gelenleri acımasız yöntemlerle cezalandırıyor, halkın önünde küçük düşürüldükten sonra idam ediyorlardı.
Mao Tse-Tung'un direktifleriyle 6 ila 10 milyon arasında kişi doğrudan öldürüldü, on milyonlarca karşı devrimci ömürlerinin önemli bir bölümünü cezaevlerinde geçirdi ve 20 milyonu buralarda öldü. 1959-1961 yıllarında "ileriye Doğru Büyük Sıçrama" diye adlandırılan dönemde, tümüyle Mao'nun aşırı projelerinin feci bir sonucu olarak 20 ile 40 milyon arasında insan ise açlıktan öldü. Tiananmen Meydanı'nda Haziran 1989'daki katliam (1000 civarında ölü) ise Çin'in yakın geçmişte yaşadıklarının bir örneğidir. Doğu Türkistan'da Müslüman Türkler'e uygulanan zulüm ve soykırım ise hala devam etmektedir.
Çin'de gerçekleşen komünist devrimde büyük vahşetler ve insanlık dışı olaylar yaşandı. Adeta toplu bir hipnozun etkisi altına giren halk, her türlü vahşeti destekliyor, katliamları seyrederken destek verdiklerini gösteren naralar atıyorlardı. Çok korkunç ve dehşet verici bir ortam hakimdi. Tarihçilerden ve öğretim üyelerinden oluşan bir ekip tarafından hazırlanan ve komünizm adı altında işlenen suçların biraraya toplandığı Le Livre Noir du Communisme (Komünizmin Kara Kitabı) isimli kitapta, komünizmin vahşi uygulamaları şöyle tarif edilmişti:
Hepsi ölüme mahkum edilen devrim karşıtları, bütün halkın davet edildiği açık duruşmalarda, Kızıl muhafızlar tarafından parçalanıyorlardı. Halk ise bu esnada "öldür öldür!" diye bağırıyordu. Kızıl Muhafızlar bazen parçaları kızartıp yiyor ya da hala canlı olan mahkumun gözleri önünde ailesine yediriyordu; herkes "eski mülk sahibi"nin karaciğerinin ve kalbinin yendiği ziyafetlere ve konuşmacının yeni kesilmiş kafalardan yapılmış bir kazık dizisi önünde konuştuğu toplantılara davetliydi. Çin'de yamyamlığa varacak kadar şiddetlenen nefret ve vahşet hakimdi.111
POL POT VE KIZIL KMERLERiN ÖLÜM TARLALARI
1975-79 yılları arasında, Pol Pot yönetimi sırasında 7 milyon nüfusa sahip Kamboçya'da 2 milyon insan katledildi. Tamamen komünist bir devlet kurma idealinde olan Pol Pot'un katliamları, nüfusa oranla düşünüldüğünde, Hitler ve Stalin'in katliamlarından çok daha büyüktü. Pol Pot'un asıl olarak hedef alıp öldürttüğü kitle doktorlar, mühendisler, bilim adamları, öğretmenler, kısacası ülkenin aydınları idi. Hatta "gözlük takan herkesin öldürülmesi" emri verilmişti. Bu insanlık dışı cinayetlerin sonucunda yıllarca ortadan kaldırılamayan "ölüm tarlaları" oluştu.
Kızıl Kmer subaylarının katliamlarını meşrulaştırmak için kullandıkları mantık ise şu sözlerinde özetleniyordu: "Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz. Kaybetmek ise bize hiçbir kayıp getirmez." Kendilerince gereksiz ve zararlı gördükleri, hatta böyle olduklarından şüphelendikleri herkesi öldürdüler. Her aileden en az bir kişi bu katliamlarda hayatını kaybetti.
insan hayatını hiçe sayan Pol Pot, aile kavramını da radikal sosyalizm hedeflerinin önünde bir engel olarak görüyordu. Aileleri birbirlerinden ayırarak ve insanları komün yerlerinde yaşamaya zorlayarak, aile kavramını ortadan kaldırmaya çalıştı. Aynı uygulama Stalin tarafından Rusya'da da uygulanmıştı. Hatta köylülerin ellerinden önce toprakları alınmış, sonra geri verilen küçük alanlar, özellikle dağınık ve birbirinden çok uzak yerlerden verilmişti. Bunun sonucu olarak bir aile çok küçük parçalardan oluşan tarlalarını sürebilmek için ayrı yerlerde yaşamak zorunda kalıyordu.
Robert Templer, Pol Pot's legacy of Horror, The Age, 18 Nisan 1998, http://dithpran.org/PolPotegacy.htm
111- Komünizmin Kara Kitabı, s. 617
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar