bugün

istenilen fakat olmayandır. zira böyle bir anlaşmayı ancak bir alkolik paşa kabul eder.
şartları 90 yıldır uygulanmakta olduğuna göre, ikna edici olabilmesi için ciddi anlamda kanıt isteyen bir iddiadır.
saçmalıktır.

zira ismet paşa lozan a türkiye yi temsilen gitmiştir.
bağımsızlık anlaşmasında da imzası olması en doğalıdır.
kaldı ki mustafa kemal in böyle bir sözü hiçbir kaynakta geçmemektedir.
lozan'ı tanımayan tek ülke abd'dir .(sevr'in mimarı olurlar bunu da ekleyelim.)
yıl 1923 lozan konferansı görüşmeleri ingiltere'nin çıkarttığı zorluklar sebebiyle tıkanma noktasına gelmiştir.ama abd 'nin aniden gerçeklerşen türkiye'ye verdiği destek sonucu ingiliz hükümeti imzayı koyar. abd'nin bu ani manevrasının altından chester ant. çıkar.bu antlaşmayı dönemin bakanlarından rafet bey abd ile gizlice imzalamıştır.
amiral chester'in adını taşıyan imtiyaza göre amerikalılar türk sınırları içinde döşenmiş-döşenecek demiryollarının 20 km sağ ve solundaki arazi boyunca bütün yer altı yer üsütü kaynaklarına sahip olacak,kurulan şirketin ismi de 'osmanlı amerikan şirketi' olacaktı.
antlaşma tbmm de onaylanır.ancak aceleyle onaylanan bu antlaşmadan m.kemal yaptığı incelemede antlaşmanın aleyhte olduğunu gördükten sonra yırtıp çöpe atar,tanımadığını açıklar.bu olayın ardından abd de lozan'ı tanımadığını tüm dünyaya ilan eder.18 ocak 1920'de senatoda lozan'ın onaylanması reddedilir.o gün bugündür bu durum devam eder.
amerikalı senatör upshov ''antlaşma ,timurlenk kadar hunhar,müthiş ivan kadar sefih ve kafatasları piramidi üzerinde oturan cengiz han kadar kepaze olan diktatörün zekice yürütttüğü politikasının bir toplamıdır.bu canavar savaştan çıkmış bir dünyaya ,bütün uygar uluslara onursuzlık getiren diplomatik antlaşma kabul ettirmiştir. buna her yerde bir türk zaferi dediler.ve eski dünya parlamentolarını buna kabule ikna ettikren sonra büyük sermaye grupları,soğukkanlı ticaret erbabı ve giderek güya bazı din temsilcileri ile türkiye'yi ugar uluslar masasında uluslar arası bir konuk durumuna yücelterek amerika'yı yüksek ülkülerden uzaklaştırmada birleştirdiler.'' demiştir.
bugün lozan ant. gerek abd ve gerekse ab lozan devamlı geçersiz hale getirilmek istenmektedir.ruhban okulu'nun açılması,azınlıklar sorunu ,boğazlar vb dayatmaların altında bu hesaplar yatmaktadır.
kaynağı belirtmeden geçmeyeli.abdurrahim sercan-devrim gzt.
bir diğer merak edilen nokta da geçen bunca yıla rağmen türkiye abd'ye bu anlaşmayı onaylaması için herhangi bir uyarı ve çağrıda bulunmadı.
prof. dr bilgin, "şu an abd lozan'ı kabul ederse ermeni ve rumların türkiye'den toprak taleplerini de reddetmiş olacaktır. tabi teorik olarak böyle. lobiler devleti olan abd'nin bunu kabul etmesi günümüzde çok zor. çünkü ermeni, rum ve yahudi lobileri türkiye'nin aleyhinde tüm baskıları yapacaklardır" şeklinde konuştu.

prof. dr. mümtaz soysal da "abd'nin lozan'ı onaylamıyor oluşu, onun kısa görüşlülüğünü ve dar bakış açısını gösterir.
abd'nin lozan'ı imzalamıyor oluşu, bizde bir eksiklik uyandırmaz. lozan'ı tanımıyorum diye hukuki açıdan bize bir şey yaptıramaz. imzalanan başka anlaşmalar ve sözleşmeler var.
bu yönden bizden elde edeceği bir şey yok. hukuken de bir sorun teşkil etmiyor. burada üzerinde durulması gereken husus çağdaş, her yönden ileriyi gören uygarlığı temsil ettiği iddia edilen abd'nin ileriyi göremediği ve bu sıfatları sıralayanların düştüğü gülünç durumdur.''demiştir.

emekli büyükelçi onur öymen'in "tek bir tane abd yok öncelikle bunu belirtmek gerekiyor. abd'de anlaşmalar kongre'nin onayından geçiyor. kongrenin onayı olmadan olmaz. başkan ve kongre arasında bir denge var. başkan her istediğini kabul ettiremiyor.
örneğin 1974 yılında kıbrıs barış harekâtı nedeniyle türkiye'ye uygulanan ambargo. başkan ve hükümet bu ambargoya karşıydı.
ama kongre ambargonun çıkmasını sağladı. kongre çoğu zaman başkan'ın elini kolunu bağlayabiliyor. burada iç dengeler çok önemli.
abd'nin bu anlaşmayı onaylamaması iç dengelerle ilgili bir durum. orada bir güçler dengesi var. şu iyi bilinmelidir ki abd için kendi menfaatleri her şeyden önce gelir." şeklinde yorumu var.
yalandır. lozan antlaşmasının hiçbir maddesinde öyle bir ibare yoktur. okuyup görülebilir.
Gerizekalı turnusolu başlık. Sahsen bende çok kırıldım amerika'nın onaylamamasına. Eyy obama baskansan onaylarsin
lozandaki haklarımız bitti diyen zatlar var burda. sen son dönemde lozan'ın verdiği hangi hakkı gördünki ülkende bir de vakti doldu diyosun. kurtuluş savaşı antlaşması diğil bu. batıyla ortadoğunun hesabının görüldüğü antlaşma . yani şark meselesi görüşüldü: hani batılıların osmanlı üzerindeki bitmek bilmeyen arzuları.hani rusların balkanlar üzerinde , ingilizlerin akdeniz ticaret yolları üzerindeki istekleri...bunları sonlandırmak mesele. resim büyük yani. bu istekleri en son sykes pico'da şekillendi. bu antlaşma 1923'te onaylanarak devamı ağlandı. onaylandığında zaten 7 yılı geçmişti. bu antlama (tekrar diyorum) 2016 sonlanacak.
bu konuda charlie rose'un programına katılan ortadoğu uzmanı bir yahudi devleti danışmanı; bu gün sykes pico'da inanılmaz imtiyaz eden batılı ülkeler bugün tamamına yakınını yitirmiş durumda. antalaşmada 100 yıl dolmak üzere ...''. hani programı bilirsen dünyanın en yetkili kişilerini ,liderlerini ağırlayan bir program.
bu antaşmanın anodolu'yla bir ilgisi yok. o zaman niye herkesin bildiği o yeraltı kaynaklarını v.s kullanamama gibi maddeler niye onaylandı.(bir de bu maddelerin metinde açık beyan belli olmasını bekliyen zatlar var... gülünesiceler sizi) .mesela mudanya'da alınan boğazlar niye lozan'da geri veriliyo.bunu batılılar diretmedi diretemezlerdi zaten. o yüzden 1930 larda yine batının direnciyle karşılaşmadan boğazları geri aldın fakat yine bir kısıtlama var tabi.
şimdi anlaşmada 2016 ta sömürgelerden kurtarmak için hiçbir engel kalmıycak. ama yine bugün bu hakka sahip olmak için o malum bağımsızlığını gölgeleyen maddeleri onayladın işte türkiye olarak. sana elini kolunu sallayan bağımsız bir ülkeye daha sonra niye ortadoğudan çekilmek üzere bıraksın o zaman. sen de birtakım fedekarlıklara imza atmak zorundaydın.( bunu bu arada batılılar demiyo. mustata kemal ve arkadaşları.. batılıların neyi kabul edeceklarini bildiği için bu olanlar bizim liderlerin kararları) batılıların istediği; türkler anoludan ibaret olsun razıydılar. aslında bunların hiçbiri olmazdı o zaman. boğazı,musulu vermenin, kaynaklarını kullanmamasının hiçbir sebebi yok zaten sırf anadolu'dan ibaret sayarsak olayları.
kısaca lozan'da aslında genele bakıcak olursak misak-ı milli onaylandı. (hani türklerin çoğunlukta olan yerler bizimdir. araplar kendileri karar vericek gibi- musul dışında kaldı o dönem). zaten görüntüde türk ve arap devletleri kurulmuş oldu.
musul türkiyeden çıktı yine ingilizler orasını da da istedi o dönem ama, bugün bağlanma durumuna geldi. bazı ileri zekalılar da ülkede kürdistan kurulacak diye yaygara yapsın...

yani bugünlerde ortadoğu bağımsızlık üzerine mücadele başlatmış durumda . o kadar kolay olmuyor tabi batılıların çekilmesi kan gölüne döndü coğrafya, ama olucak sadece geciktirebilirler birşeyleri. 2023'te de senin önün açılıcak. ulan bu 2023 hedeflerin lozan'la alakası yok diyenler yok mu. ulaştırma bakanı diyo, ekonomik olarak tam bağımsız olacağız diye. yani bugün 90 yıllık reklam arası doluyo propagandaları bunlardan kaynaklı. 10 sene sonra da lozan'ı tam açıklayacaklarını tam sanmıyorum. o zaman hedef 2023 çalışmak yok yola devam ... gibi söylemler bundan dolayı (kadının yaptığı hareket aptalca tabi)
bu arada böyle olayların döndüğü bir ortamda hilafet olamazdı zaten zarar görmemesi için kaldırıldı. hilafet kalktığı için de laik sisteme geçildi. öyle hilafet 1924'te kaldırılmakla olmuyo. devlet olarak ortadoğuya olanlara bir dönem sırtını dönmek zorunda kaldın. ama bu, batıyla da haşır neşir olma anlamına gelmiyo. o zaman m. kemal bunu çok güzel bir kılıfa bindirdi; yurta sulh, chanda sulh.
o yüzden bugün hilafet yakın olduğu için laiklik bazılarının dediğine göre ayaklar altına alınmaya başladı. normaldir de. m.kamal'in hilafetle bir derdi yok. zaten cumhuriyetle hilafet yan yana olabilir diyo. ama o gün, bu mümkün değildi. saltanatla hilafeti ayırt edemiyenler var hala ülkemde. bugün de saltanatı getiriyomuş bazıları deniliyo yine.

biliyorum bazı tarih kıtları hiçbir bok anlamıycak yine. yine diyceklar lozan'da bunlar,yazmıyo , cahil uydurmaları falan afasdf a
olsun. mustafa kemal'in de dediği gibi, o cahilleri aydınlatmamız gerekecek yapıcaz da...
lozan antlaşması geçersiz değil zaten. anlatmak istediğimiz başka. onaylamayan tek ülke abd. demokrat kesimler başka obama'ya bırakılsa çoktan imzalanırdı. ama o zaman ermeni meselesi, yahudilerin filistindeki durumuna verdikleri destekleri tekrardan gözden geçirmeleri gerekir. ama buna neocan lar ,cumhuriyetçiler izin vermez. imzalattırmayanlar bu kesim. o yüzden abd tek başına bir ülkeymiş gibi değerlendirmek diğil bu .
abd'nin imzalaması önemsiz diyenlere soruyorum: bugün ortadoğuda hangi ülke cirit atmakta, eğer lozan'ın kurtuluş savaşı antlaşması olduğunu düşünüyorsan yani anadolu'ın dışında bizi ilgilendirmiyor diyosan o da ayrı mesele tabi. bir de ermeni meselesi... kimlerin dolayısıyla hala önümezde bir sorun olarak dikilmek de. ermeni meselesi de önemsiz bir konu diyosan bizim devlette bir sıkıntı var o zaman. boşuna uğraşıp yoktan yere karşı atrafa malzeme vermekteler.