bugün

yurdum insanının şeytanice plan yaparak, lokanta sahibini zor durumda bırakan taktikleridir. öncelikle arkadaşlarınızla yahut tek başınıza bir lokantaya giriyorsunuz. mesela çorba istiyorsunuz. çorbanın yarısını içip, diğer esnada çok hızlı bir şekilde, kameralara da dikkat ederek yanınızda getirdiğiniz kılı sanki kaşığı çorbaya daldırıyormuş gibi yapıyoruz ve çorbanın içine bırakıyoruz. tam o sırada kaşığı geri çekip etrafınıza bakınıyorsunuz ve garsonu çağırıyorsunuz. çorbadan çıkan kılın sizin olmamasına ve mekanın kalabalık olmasına özen göstermeliyiz. garsonun kulağına "çorbadan kıl çıktı" diyoruz ve patronu istiyoruz. patron gelince "diğer müşteriler gelmesin diye kulağınıza söylüyorum ama yemeğinizden kıl çıktı beyefendi" tarzında şeyler söylüyoruz. bu durumda patron kendini size karşı borçlu hissediyor ve bir kıyak yapmak istiyor. hızlıca önünüzdeki çorbayı alıp, ne isterseniz yiyebileceğinizi ve para ödemeyeceğinizi söylüyor. siz de en kral yemekleri ve salataları söyleyip bir güzel ziyafet çekiyorsunuz. tabi bunun için biraz cesaretli olmalısınız. açık ve net.
(bkz: donanımhaber ölücüleri)