bugün
- içlik giyer misiniz12
- sözlükte sevilmeyen erkek yazarlar9
- bekar kadın akşam yemeği9
- bütün sözlük erkekleri alçaktır18
- klarnet calan sarapci koala 68
- sözlük yazarlarının pizzaları8
- fenerbahçe nasıl kurtulur13
- karton toplayan çocuk silik yemelidir12
- narin güran19
- jose mourinho23
- sabah başlayan baş ağrısı9
- anın görüntüsü30
- sözlük erkeklerinin sözlük kızlarına karşı tutumu13
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı18
- neden sürekli kabız oluyorum18
- sudekiray16
- sari renkli seker15
- victor osimhen9
- bik bik'in mutfağına konuk olmak15
- mert hakan yandaş12
- eve çağıran erko9
- bimde çalışanda akıl var mı16
- metin arolat46
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı108
- fenerbahçe taraftarı30
- ismail kartal9
- the crying one9
- okan buruk19
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- fenerbahçe9
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı12
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- b'u r c u23
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm11
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
genel olarak milliyetçiliğin faşizmle karıştırılmaması gerektiğine dair bir kanı vardır. doğrudur, çünkü faşizm daha çok kapitalizm içindeki sosyo-kültürel bir yapıdır yani toplumsal bir sistemdir. milliyetçilik ise bir ideolojidir ve ideolojiler maddi dünyanın soyutlama işlevleridir. öznenin hareket alanıdır. öznenin hareket alanında yatan iki şey vardır: birincisi ideolojinin özne nesne ayrımında uzanabileceği siyasal kollar. ikincisi siyasette karşı konumlanışlar. çünkü siyaset bir güç aktarma ve güç olma işidir. güç olma işi karşı konumlanışla olur.
şimdi burada keselim. özne nesne ayrımını bırakıyoruz ve siyasetin kendisine dönelim. liberalizmle, faşizm arasındaki çizgileri açıklamakta fayda var. ikisi de aslıda bir ideolojiden öte kapitalizmin uygulanış biçimleridir. ama bu nedenle organik bağlarının var olduğunu söylemek yeterli değil. tarihsel anlamda sadece nesnel veriler de değil, özneler arasındaki ilişkiler ile kurulur. işte 1920'lerin ve 1930'ların dünyasında iki örnek. liberalizmin ve faşizmin ortak noktalarının ikisinin de, kapitalizmin uygulanış biçimleri olduğunu söyledik. birbiriyle çelişen pek çok noktaları da vardır. özellikle yönetsel ilkeler açısından ama toplumsal alt üst oluşlarda ve devrim ile karşı devrim arasındaki diyalektik bağın hızlıca çalıştığı devrimsi dönemlerde- si eki burada benzeme manasında kullanılmıştır- liberalizm yükselen sola karşı faşizmi destekleyen bir cepheye geçmiştir. almanya'da faşizmin iktidara gelmesinde küçük mülk sahipleri gibi liberal burjuvazinin de büyük desteği vardır. aynı zamanda 70'li yıllarda cia destekli faşist darbelerde liberal siyasal öznelerin çok büyük toplumsal destek sağlamaları bu tarihsel bağdandır.
bugünlerde kendilerine yeni liberal akım denilen ve klasik iktisatı aştığını belirten akımlar ulus devletçilik akımları eleştirmektedir. bugün emperyalizmin en önemli eli olan siyasal liberalizm bir toplumsal rejimden ideolojik konuma doğru sıçrarken bunu söylem altında yapıyor. liberalizm ile emperyalizm arasına çok büyük ayrıksı yapılar koymak doğru olmaz. bunun nesnel bir verisi yoktur. fakat emperyalizm neo liberalizmi ciddi bir ideolojik akım olarak kullanırken aslında sömürge mekanizmlarını hızlandırmaktadır. yani zayıf kapitalist ülkeler piyasaya teslim edilecek, piyasada zaten yabancı sermayenin elinde olacak. sermayenin serbest dolaşımı içinde piyasa barışı ilanı edilecek. fakat emperyalizmin ana merkezlerinde devlet destekli kredi sübvansiyonları arttırılacak, devlet yatırımları kısıtlanmak bir kenara arttırılacak. zaten kendi piyasa barışını kurduğu için ancak faşizmi durgunluk dönemlerinde bir eğilim olarak gösterecek. ulus devlet yalnızca zayıflar için kaldırılıyor o da emperyalizmin hegemonyası adına. buna karşı çıkmanın tek yolu ise milliyetçilik, faşizm ve liberalizm arasındaki bağların net bir biçimde ortaya koyulmasıdır. başka yol o zayıf ülkenizi kurtaramaz.
şimdi burada keselim. özne nesne ayrımını bırakıyoruz ve siyasetin kendisine dönelim. liberalizmle, faşizm arasındaki çizgileri açıklamakta fayda var. ikisi de aslıda bir ideolojiden öte kapitalizmin uygulanış biçimleridir. ama bu nedenle organik bağlarının var olduğunu söylemek yeterli değil. tarihsel anlamda sadece nesnel veriler de değil, özneler arasındaki ilişkiler ile kurulur. işte 1920'lerin ve 1930'ların dünyasında iki örnek. liberalizmin ve faşizmin ortak noktalarının ikisinin de, kapitalizmin uygulanış biçimleri olduğunu söyledik. birbiriyle çelişen pek çok noktaları da vardır. özellikle yönetsel ilkeler açısından ama toplumsal alt üst oluşlarda ve devrim ile karşı devrim arasındaki diyalektik bağın hızlıca çalıştığı devrimsi dönemlerde- si eki burada benzeme manasında kullanılmıştır- liberalizm yükselen sola karşı faşizmi destekleyen bir cepheye geçmiştir. almanya'da faşizmin iktidara gelmesinde küçük mülk sahipleri gibi liberal burjuvazinin de büyük desteği vardır. aynı zamanda 70'li yıllarda cia destekli faşist darbelerde liberal siyasal öznelerin çok büyük toplumsal destek sağlamaları bu tarihsel bağdandır.
bugünlerde kendilerine yeni liberal akım denilen ve klasik iktisatı aştığını belirten akımlar ulus devletçilik akımları eleştirmektedir. bugün emperyalizmin en önemli eli olan siyasal liberalizm bir toplumsal rejimden ideolojik konuma doğru sıçrarken bunu söylem altında yapıyor. liberalizm ile emperyalizm arasına çok büyük ayrıksı yapılar koymak doğru olmaz. bunun nesnel bir verisi yoktur. fakat emperyalizm neo liberalizmi ciddi bir ideolojik akım olarak kullanırken aslında sömürge mekanizmlarını hızlandırmaktadır. yani zayıf kapitalist ülkeler piyasaya teslim edilecek, piyasada zaten yabancı sermayenin elinde olacak. sermayenin serbest dolaşımı içinde piyasa barışı ilanı edilecek. fakat emperyalizmin ana merkezlerinde devlet destekli kredi sübvansiyonları arttırılacak, devlet yatırımları kısıtlanmak bir kenara arttırılacak. zaten kendi piyasa barışını kurduğu için ancak faşizmi durgunluk dönemlerinde bir eğilim olarak gösterecek. ulus devlet yalnızca zayıflar için kaldırılıyor o da emperyalizmin hegemonyası adına. buna karşı çıkmanın tek yolu ise milliyetçilik, faşizm ve liberalizm arasındaki bağların net bir biçimde ortaya koyulmasıdır. başka yol o zayıf ülkenizi kurtaramaz.
(bkz: piyasa faşizmi)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar