bugün

çağdaş dünyaya ayak uyduramayan bir ülkedir. hiçbir ülkeye silah satamamaktadır. türkiye gdo'su bozuk tohumları israil'den almamaktadır.
proje yaptığım dönemde bunun sıkıntılarını çektiğimiz ülkedir. bildiğim kadarıyla kuruluşları sırasında dünya ile uyumlu olmaları için ibrani alfabesi kullanmamaları kendilerine önerilmiş, ama sallamamışlar.

sonuç iyi mi, kötü mü? bilmiyorum. adamların nobel alan bilim adamları var, malum. ama sıradan halkın dünyayla iletişiminde de sıkıntı var, o da bir gerçek. tamam, halkını eğitirsin, hem ibraniceyi, hem latin harflerini öğretirsin, itirazım yok. ama zorlamaya ne gerek var?

tabii her halkın kendi gerçeği var, onu da kabul etmek lazım. bu onların milli alfabesi, tee yazının icadına kadar gidiyor.

bir de şu var elbet, dış destek ortadan kalksa, bu yabancı alfabe ve kafalarına göre takılmalarındaki ısrarla ne yaparlar? o da bilinmeyen bir ihtimal.

velhasıl zenginin malı züğürdün çenesini yorar, sen kendine bak aga. halkını yetiştir önce, sonra millete laf yetiştir.
okuma yazma oranında oldukça ileride olan, kız çocuğunu okutmamak ya da 14 yaşında kocaya vermek gibi bir derdi olmayan ve çoğunluğu en az 1-2 yabancı dil bilen israilliler sayesinde baştan yanlış olan öneri. etrafında büyük çoğunluğu müslüman olan 250 milyon arap bulunmasına karşın hiçbirini tınlamayan bir ülke olmasından dolayı oldukça akıllı bir ülkedir. gerzek lafı daha çok arap yarımadasındaki tembel ve satılmış yöneticiler için kullanılır. öyle ki petrollerini yahudiler çıkarır ve satar, halkları sefalet içinde yaşarken kral ve çevresindeki yalakalarını her yıl bodrum ya da marmaris'te tekne sefasında görürüz, ne de olsa araplar çok sıkı müslümandır.
adamlar ölü bir dili canlandırdılar ve kullanıyorlar.

http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0branice

biz canlı dilimizi öldürdük, sahip çıkmadık.

işte neden onların başarılı bizim başarısız olduğumuzu saymaya buradan başlayabiliriz.
(bkz: harf inkılabı/#17129847)