bugün

her nefise nasip olmayacak laikliğin ne denli derin kökleri ve felsefesi olduğunu bilmeyen bir ya da daha fazla "saftır".
laikler, seküler dünyasında --her ne kadar aynı evrende birlikte yaşamak mecburiyetinde olsak da-- diğer kulcukların tapmak için öldükleri her bir şeyi reddederek yaşanabilir bir dünya hayal etmektedirler, hem de herkes için: kulcuklar da dahil.
bu denli hümanist ve insancıl olan laikleri heykellere, putlara tapınıyorlar diyerek kendileri gibi aşağı çekmeye çalışan insanların mantığını anlamak namümkün.
sekülarist laiklerin inanacak, tapacak bir şeye ihtiyacı yoktur ya da var olsa bile bu kimesneyi ilgilendirmez.
ayrıca bu bahse konu saflar da camideki saflar gibidir, fiziken sık aklen sığ...
belki doğru düşünen insandır, heykellere kulluk edilmeyeceğini düşünüp, her yere heykel diktirmek de neyin nesidir?

(bkz: atatürk ün yıkın heykellerimi demesi)
akp´lilerin "onlar müslüman değil puta tapıyorlar" söyleminden elde edilmiş zorlama bir bulgudur. akp batı´nın 100 yıldır türkiye´ye empoze etmeye çalıştığı "din elden gidiyor" söyleminin başka bir uyarlamasından başka bir şey değildir. bundan dolayı o kesimin bu türden söylemlerle ortaya çıkmasına saşırmamak gerekir. batı nın derdi türkiye yi parçalamak bölmek ve ham diye yutmaktır. türk insanına böyle şeyler direkt olarak yapılamamaktadır, ama "din " kisvesi altında yapılabildiği görülmüştür.

şu an dünyada genel olarak uygulanan savaş, topla, tüfekle verilen "askeri" savas değil, parayla verilen "ekonomik" savaştır. başbakanın "türkiye´yi pazarlama" lafı da kesinlikle türkiye aleyhtarı dış çevrelere verilmiş bir mesajdı- mesajları okuyabilen anladı. bütün o batılı şirketler, birer ekonomik silahtırlar, ve ellerine geçirdikleri de türk insanının emeği, parasıdır. "ekonomik savaş" kansız bir tür savaştır, ancak egemen güçler bu şekilde dünyadaki pekçok devleti değişik yöntemlerle ele geçirmişlerdir. bu oyunun türkiye versiyonuysa, dini içeriklidir. bunun karşısına çıkartılacak doktrin de gene dini içerikli olmalıydı, ve en uygunu akp li olmayanların "putperest" oldukları iftirasını yaymaktı. ki bu da yapılmaktadır. ancak bunda anormal bir durum yoktur. amaç türkiye´yi , yani türkiye´nin emeğini parasını büyük şirketlerin, dolayısıyla da o sirketlerin kayıtlı oldukları ülkelerin eline geçirtmektir. bak, gözünün önündeki örnek yunanistan´dır. almanya ve fransa, tek gram kan dökmeden yunanistan´daki aklına gelebilecek herseyi "satın almışlardır". adam senin su, petrol, para sistemini "kelepir" fiyata satın aldıktan sonra sen artık kendi memleketinde onlar için çalışmaya başlarsın. bi de utanmadan yunanlılara "borçlarını öde" diyorlar. yakındır, aynı şeyi türkiye´ye de diyecekler. o zaman insanlar o çok sevdikleri akp´nin gerçekte hangi değerler için varolduğunu anlayacaklar. ama türkiye´ye yazık olacak.
okul önlerinde çocukların her sabah atatürk'üm kellesi karşısında ip gibi sıraya dizilerek itaat kültürüyle yetiştirilmesine inanan saftır. böyle bir şey yok tabii ki de, hayal mahsulü.
laikliğin inanç değil, bir düşünce türü olduğunu bilmeyen malın düşüncesidir. derhal yakılasıdır.
kemalist ateistlerin heykellere tapmasını bütün gözler görürken bunu inkar eden yine kemalist ateistlerdir.

şimdi burda saflar kim oluyor.
Ata'nın düşüncelerini çürütmeye gücüm yetmiyor bari gözüme gözüme sokulan heykelinden prim yapayım diyen, kendi gibi herkesi "biri" veya "birşeye" kul olunması mecburiyetinde olunduğunu düşünen kişidir.
ata'nın düşüncelerini çürütülmeyeceğini düşünen insanların gözünde saf olan insandır.

dersim var, istiklal mahkemeleri diyoruz bunun neresini çürüteyim ki, basştan çürük zaten.
istiklal mahkemelerinin başında olan 3 ali denen kişilik(kimine göre ''siz'' de var)lerin hakim sıfatı olmadığını bilen, istiklal mahkemelerindeki kararların hepsinin, güçler birliği ilkesi olduğundan meclisten verildiğini bilen ayrıca dersim'de bir kısım suçlu yerine, tüm alevilerin yok edilmeye çalışıldığı bilen insandır.

ben kime anlatıyorum ki.