bugün

"do diyez den 500 tane aşk parçası çıkıyorsa la minörün ne suçu var" diye cevap vermenin yanlış olmayacağı kelimeler silsilesi.
müzik bilgisi iyi olmayan insanın dingil diye sınıflandırmayacağı bestekardır.

ayrıca, nası yani ordan yapınca olmuyormuymuş dedirtir kendileri.
aşk hayatı çiçekli, böcekli, mutlu geçen bir bestekardır.
aşkın sadece üzüntü, keder gibi şeylerden oluşan bir olay olmadığını bilen bestekardır.

unutmadan, bi de şöyle besteciler vardır ; (bkz: topu topu 7 nota var kaç ayrı beste yapılabilir ki)
büyük ihtimalle akor dizilimini la majör, sol majör, fa majör ve mi şeklinde oluşturmuş bestekardır. gayet kullanılabilir bir dizilimdir kendileri.
öncelikle "ben bazı konularda bilgiliyim, alakasız zamanlarda, yerlerde insanların gözüne sokmalıyım bunu" diyen bir insan serzenişi olabilir. onu geçtik diyelim; aşk, her şekilde anlatılabileceği için de doğru olmayan bir sıfat yakıştırılmıştır bestekarımıza. aşk kiminde hüzün, durgunluk yaratır, kiminde kırlarda çocukluk şarkıları söylerek koşma hissi uyandırır, kimine de üç beş takla attırır. o yüzden "la majörün nasıl bir şey olduğunu biliyorum ve bunu sizin gözünüze sokmak istiyorum"cular tarafından açılmış bir başlıktır diyip geçiştirebiliriz.
"olur mu öyle şey abi dünyanın neresinde görülmüş la majöründen aşk şarkısı yapıldığı" gibi tepkilerle karşılanan insan. bi daha yapmasın, ikinciye uyarmayız.
(bkz: la major)
arasıra * müzisyenleri düşündüren ilginç tespittir. minör kalıplar sanki daha bir uygundur hisleri anlatmaya. (lakin arasına bikaç tane majör atılmalıdır.)
scorpions - born to touch your feelings; minör
serdar ortaç - jötem; majör (bu da mı minör sayın hakim)