her kış mevsiminde titreyen ellerinizi ısıtacak bir yöntem ararken mutlaka defalarca hissedilen nefret. elleri geçtim, içim üşüyor bazen lanet okuyorum. keşke diyorum, keşke hep yaz olsa, arada bir bahar gelse, sonra yine yaz olsa. sıcaktan kavrulsak ama üşümesek.
ekvatorda yaşamalıymışım lan ben..
özellikle sıcacık evinizden çıktığınızda yüzünüze doğru esen o soğuk rüzgar, ellerinizi titreten ayaz bu düşüncelere iter sizi. yaz gelince içinizi böyle acayip bir duygu kaplar, siz sıcak yerlerin insanısınızdır.
eskiden hiç sevmezdim, hatta nefret ederdim. çünkü ben bahar çocuğuyum, güneşe, çiçeğe böceğe aşığım. sonra günlerden bir gün kasım doğumlu birine aşık oldum ve artık yağmurda yürümeyi, kışın soğukta beraber sıcak şarap içmeyi, karı, ayazı sever oldum. artık tüm mevsimleri seviyorum, hepsinin ayrı güzelliği var diyorum, ermeye mi başladım bilmiyorum.