bugün

turkcell'in çekim kalitesini anlattığı şelale içindeki 4 çeker reklamı kadar gerçek ve kapsama alanımdaki gızların aribra'yı gördüklerinde bu yüksek çekim gücünden hareketle şuh bir ifade almaları kadar sıradan, doğal bi' tespit.

içimdeki yol kıvrıla kıvrıla muğladan fethiye'ye oradan kaş'a sonra olimpos'a giderken, teoman'ın mavi mavi şarkısını kaptan'ın trt fm tercihine rağmen bağıra bağıra söylerim. kaptanla dikiz aynasından çok pis kesiştiğimiz olmuştur..neyse...
şimdi bi' bakıyorum tatile kız arkadaşıyla gelen türk kızlarına hemen hemen hepsi yollu arkadaş. yollara vurmuşlar kendilerini yolun sonu sehvet aşk deniz kumsal eğlence alkol ve sevişme olmuş arkadaş. olimpos dağlarında olagan sabah dağ yürüyüşümü yaparken iki kızla karşılaştık. haliyle, kaslı, yakışıklı ve en önemlisi karizmatik yani üçü birarada bir türk erkeğini yalnız görünce hemen muhabbeti kurdular...
"buralar da çok güzelmiş" lafa bak hele..
yollu olmalarının onlara verdiği içduygu ve tatil beldesinde onları kimsenin tanımamasının getirdiği rahatlıkla hain planlarını devreye sokup benimle hemen muhabbeti kurdular. akşam diskoya davet ettiler...eee ben de kıramadım. bu ıssız beldede yardıma muhtaç, partnersiz iki bağyan'ın bu teklifine kayıtsız kalamazdım. yol yakınken kestirmeden yollandım ağaçtan kulubeme. olimpos.. işte ağaçtan kulübeler.. hayat ne güzel filan..
+zayıf kumral olan idare eder. gideri var yhane. ama şişko olanı ne yapacağım bilmem. o da isterse ben ne yaparım yhaa!..