bugün

canından çok sevdiğin kızını, beş para etmez itin birine vermişsindir.. ya da o gavurundölü kızın aklını çelmiştir de senden kopartmıştır işte öyle birşey..

günler geçmiştir, birgün kızına ziyarete gitmeye yeltenirsin, damatta seni çok güzel ağırlar yersiniz içersiniz sohbet muhabbet gırla gider..
gece olur yatma vakti gelir.. sizi uyku tutmaz du bi küçük su dökeyim diye tuvalete kalkarsınız, o sırada yan odada kız ile damat sevişiyorlardır kızınızdan gelen sesleri duyarsınız..
ulan göz göre göre kızımı sikiyor ipnenin oğlu dersiniz..
işte o en zor an, kızınızın o halde düşüncenizde kazınmasıdır.

ertesi sabah kahvaltı ederken içinizde, dün geceki sessiz çığlıklar; bas bas bağırıyordur. birde damadın size gülümseyerek günaydın baba, nasılsınız, akşam iyi uyudunuz mu sorusunu ibnemsi bir gülümseyiş ile sormasıyla iştahınız kaçar..
yalnızca yutkunursunuz. su ver kızım bana ordan dersiniz..
beş para etmez bir adama kızını verdiğinde bunu kızının deliler gibi istiyor olduğunu bilmek, bir baba için en zor anlara atılan ilk adımdır.

zor olan şerefsizin birine kızını vermek değildir aslında, kızının bunun farkında olmamasıdır.