bugün

hadi, şimdi ne varsa bir şekilde ta ciğerimize batıp da bizi böyle perişan eyleyen; yüzleşme vaktidir. bütün hayallerin bir yolunu bulup da kırıldığı, dünya adını verdiğimiz bu coğrafyada, zulmü payidar olan nice hayalsiz karşısında kırık hayallerimizi sahipleniyoruz artık. olacaksak dahi bir kere oluruz bundan sonra.

"kırıldılar diye hayal kırmaktan vazgeçilmez" diyen şu şairane söz ne kadar doğruysa, kırılan her hayalimize sahip çıkmak ve bu kırık yığınları avuçlamak vaktidir vakit.

önce en çok kırılandan başlamalıyız, zordan kolaya doğru bir yolculuk bu. mutluluk dediğimiz, alt tarafı son duraktan bir kaç şişe ötede! az daha ötesi yalnızlıktır çok çok.

* kurduğumuz hayal sayısını, kırdığımız hayal sayımızın kat be kat fazlası olarak hedefleyeceğiz.

* korkmadan bütün kırgın hayallerimizle hal-hatır edip, ağız dolusu ve yüzlerine karşı söveceğiz.

* solgun yaprakların yerine nasıl ki mevsim dönünce yenileri yeşeriyorsa, kırılan her hayalimizin yerine yenisini yeşertmeyi bileceğiz.

* hiç kimsenin ve kati surette bizim hayal kırıklıklarımızla kendini kesmesine, kendine zarar vermesine müsade etmeyeceğiz.

* kırık parçaları toplamaktan ve birleştirmekten; tekrar tekrar eski hallerine getirmekten yorulmayacağız.

* tüm o cansız hayallerin bir zamanlar en az bizim kadar nefes aldıklarını unutmayacak, unutturmayacağız.

* ağlamaktan, küçük düşmekten, onurumuzun kırılmasından çekinmeyecek, hayallerimiz yeniden kırılmasınlar diye gerekirse tüm bu teraneleri kendimiz kıracak ve ayaklarımızın altına alıp çiğneyeceğiz.

* geceleri gene yatıp da uyumak yerine, saçma-sapan ve çocuksu hayaller kuracak ve bu hayallerimizi, belki de hiç anlatmayacağımız o gizli öznelere armağan edeceğiz.

* bizi, bu amaçtan vazgeçirmek isteyen her kim olursa olsun, bu yersiz girişiminin bedelini en ağır şekilde ödetmek için elimizden geleni yapacağız.