bugün

belediye otobüsleri vazgeçilmez seyehat aracımdır, sağolsun belediyemiz bizim ev istikametinde çalışan bütün otobüsleri mercedesten almış, o yüzdendir ki alışmışım mercedese, araba alacağım alamıyorum. mercedesten aşağısına binmem diye prensip edinmişim kendime bir kere.

işten çıktığım bir akşam vakti (biraz geç çıkarım ben işten o da rensip işte), durağa doğru koyuldum, bizim semte giden otobüsler biraz sık geçer. bu yüzden genelde pek dolu olmazlar. zaten durağa vardığımda benden başka bir kişi daha vardı, sıkı giyinmiş elinde röntgen filmleri olan bir adam.

çok beklemedik 6-7 dakika sonra geldi otobüs, hem de bomboş. ben muhabbet canlısı adamımdır, otobüse binmeden aklımdan geçirdim, şu adama bir "geçmiş olsun" diyeyim de derdini, halini, ahvalini sorayım diye.

otobüsün orta yerindeki boşluğun gerisindeki koltuğa oturdum, adam da tam o boşluğa dikildi. kendi kendime düşünüyorum şimdi, " bu adam senet alacaklısı gibi niye dikildi başıma da bunca boş koltuktan birine oturmadı". içim içimi yiyiyor soracağım ama tersler diye bir şey de soramıyorum. adamın dikilmesi dert oldu bana, ter bastı, sağa sola bakınmaya başladım, zemheri soğukta camı bile açtım. yol yarılanmıştı ki adam da anladı huzursuzluğumu, ben de de artık dayanacak takat kalmamıştı zaten, içimde ne varsa bütün cesaretimle bir kerede söyledim.

- kardeşim yanlış anlamazsan( halbuki neyi yanlış anlayacak ki, sanki sevgilim ol diyorum) bir şey soracağım.( adamın sor demesini beklemedim.) bomboş otobüste ayakta kaldın böyle , hastaneden geliyorsun galiba bir rahatsızlığın mı var ?

adam başını aşağı yukarı salladı , ama bayağı acıklı ve acılı bir sallamaydı bu.

- arkadaşım hiç sorma bu kıl dönmesi denen meret böyle bir şey işte, boş otobüste ayakta gidiyorsun. bir haftadır ağız üstü uzanıp yemek yiyiyorum , yiyiyor muyum, kusuyor muyum sen hesap et artık. tuvalet desen tam ızdırap oldu, inan allaha doktor çok ye dedi etin çabuk kaynasın diye, ama tuvalete gidece diye yemeye bile korkuyorum. yüz üstü yatmaktan boynum deve boynuna döndü, çengel gibi duruyor artık. allah kimsenin başına vermesin. hayır ismi de çok itici, hani şöyle biri sorduğunda neyin var diye " reflü", "gastrit" falan dedin mi azdan çok karizmatik oluyor ama, götten karizma mı olur muş...

daha bir sürü derdini anlattı da inanın ben onu dinleyemedim bile " benim başıma gelirse ne bok yerim diye düşünmekten" ineceğim durağı bile kaçırdım.

kılı dönenlere sevgilerle.