bugün

Uzun süredir ağlayamadığımı farkettim. Sonra kücüklüğüm geldi aklıma. Ağlamak için bir sebebe ihtiyaç duymuyordum. Canım ne zaman isterse, bağıra bagıra aglıyordum.

Ailem sürekli üstüme titrerdi, Ben susayım diye annem sana puding yapcam derdi. Hemen susardım, söz konusu puding olum.

Sanırım artık üzerime titreyen bir ailem olmadığı için ve susayım diye puding yapacak bir annem olmadığı için ağlayamıyorum. Ne alakası var lan bunların senin ağlamanla demeyin.

Kemal sunal ın dolmusta kupon yaptığı bi film vardı, aynı o hesap. Bazı şeylere insan alısıyor ve onların eksikliğinde en basit şeyleri bile yapamıyor.

insan kücüklüğüne dair çoğu şeyi özlüyor evet ama bugün küçükken ağlamayı özledim. Garipimsi..
Küçükken de kolay kolay ağlamazdım ben. Bende bir problem var galiba.
Küçüklükten öğretilmelidir ya da öğrenmeliyiz herşeye ağlamamak gerektiğini.
Çözüm üretebilmeyi, zaman zaman teslim olmayı, dünyanın, bizim eksenimizde dönmediğini, taa o zamanlar, yani çocukken öğretmelilerdi hepimize.
Bizim evde, ağlayana meme verilmezdi. Susup, sümüğünü silmeden, yüzünü yıkamadan, evde yok sayılırdın.
O gün öğrendik biz, ağlayarak değil, konuşarak gerçekleşebileceğimizi.
iyi de oldu...