bugün

şimdi efendim Kürtçede soru edatı yoktur. bir soru cümlesi kurulması için yükleme vurgu yapılır. yazı dilinde ise sonuna soru işareti konur. Türkçeyi sonradan öğrenen kürtler bu kurala Türkçede de sadık kalmışlardır. mesala siz eve girdiğinizde anneniz size "geldin mi?" diye sorar ya hah işte benim annem "geldiiiin?" diye soruyor. tabi bu konuşma dilinde pek bir sorun teşkil etmiyor. ama yazı dili için faciaya sebebiyet verebiliyor.

birgün bir işimin halledilmesi gerekiyordu. meşgul olduğum için normalde hiç huyum olmamasına rağmen bir arkadaşıma sms attım. o da halletmeye çalışırım dedi. yaklaşık yarım saat sonra şu mesajı attı aynen aktarıyorum:

"başkası halledebilir"

ben de vay be kendisi halledemedi ama halledecek birini bulmuş helal olsun diyip "tamam sağol" cevabı attım ve beklemeye başladım. bekle bekle haber yok. 4-5 sonra aradım naptın işi hallettirdin mi dedim o da ben "başkası haldebilir" (burda vurgu olunca soru olduğunu anlıyorum) dedim sen de tamam dedin ya. meğer soru sormuş ben ona tamam demişim. bu anlaşmazlık üzerine işimiz sonraki güne kalıyor.

bunun başka bir örneğine de Diyarbakır bağlarda bir ara sokakta rastladım. duvarının dibine çöp dökülmesinden rahatsız olan, ve duvar yazısıyla sitem etmek isteyen biri aynen şunu yazar "buraya çöp tökülür" ve tabi olaylar gelişir. sokak sakinleri yeni bir çöp bulmuştur. *

edit: şu bakınızlarla ayar vermeye çalışan ergenler tamam siktiniz bizi helal @2 içimde gezdirdi tamam tamam süpersiniz çok komiksiniz tamam ama artık yetti be. ulan bir sahici olabildiğimiz rol yapmadığımız bura var onun da içine sıçmayın lütfen ya. ortalama 30 milyon kişinin konuştuğu bir dilin varlık yokluk tartışmasını senin gibi bir ergenle yapacağımı mı sanıyorsun a ibiş? bunların babaları da zamanında kürtler yoktu diyordu. şimdi kürtlerin varlığı tartışma konusu bile değil. o yüzden az ötede oynayın lütfen.
(bkz: kürtçenin dil olduğunu sanmak)