bugün

hdp öncülüğünde mücadelesi verilen çabadır. demokrasinin hakim olmadığı yerlerde, halkın fikir yürütebilme kabiliyeti sınırlıdır, çünkü eğitim, din, siyaset, hukuk gibi kurumların içeriğini devletin oluşturduğu koşullarda, halkın demokratik taleplerle itiraz edebileceği şeylerin sınırları da kendiliğinden çizilmiş olur, ve o sınırların aşılması gereken noktalarda gereksinim duyulan öz-bilinç donanımı yerine resmi, devlet menşeili söylemlerle, mottolarla alan doldurulmaya çalışılır. günümüz hdp ve kürt karşıtlığının temelinde de bu, resmi söylemlerin ürünü olan yersiz çekince ve nefrete kadar varan geniş yelpazedeki devlet söylemiyle bütünleşmiş bir karşıtlık halet-i ruhiyesi hakimdir. tüm bu koşullarda da demokrasinin o ülkede filizlenmesi devletin yetki çerçevesi içerisindeki bir mesele halini alıyor ve bir yerde de halk dahi dejenere bir bilinçsizlikle devletin sözcüsü haline dönüşebiliyor. devlet esas itibariyle demokrasiden hoşlanmaz, çünkü gerçek demokrasi demek yetki paylaşımını halka açmak ve halkın demokratik katılımı ve öncülüğü dahilinde politikalar benimsemek anlamına geliyor. halkın demokratik olarak sistem içine sızması durumu da, o ülkenin tüm ekonomik, siyasi, idari ayrıcalıklarına devlet veya çeşitli vasıtalarla çökmüş bazı elit ve oligarşik çevrelerin ayrıcalıklı konumlarının halk ile demokratik paylaşımı ve devletin sınırlarını çizdiği toplumsal bilinç ve algı alanının özgürleşmesi demek oluyor. devlet ve bugüne kadar iktidar olmuş hükümet kurumlarının hakim kılmak istediği demokrasi genellikle söyleme dair ve daha çok evrensel zorunluluklardan doğan içi boşaltılmış bir demokrasiye tekabül eder. halkın sınırları aşıp demokratik mücadeleler yürüttüğü yakın türkiye tarihi dönemlerinde yaşanılan olaylar, katliamlar ve darbeler vs. ortada.

her şeye rağmen günümüz yeni koşullarında demokrasiyi hakim kılma çabasının en önemli siyasi aktörlerinden biri hdp' dir. kürt özgürlük hareketinin içinden doğmuş hdp demokratik hareketinin, sistemin çarklarını parçalama çabası önümüzdeki süreçlerde neler gösterecek göreceğiz. sistemin kendi içinde kendi zararsız ve dahilindeki bir unsura bir türlü dönüştüremediği kürt hareketi, türk halkı içinde demokrasinin en büyük umudur, ama bunu değerlendirmek ve harekete eklemlenmek konusunda ne kadar istekli olacaklar orası biraz bulanık.
Koruculara "bu memleketten defolup gideceksiniz" denilerek, getirilmeye çalışılan, bak daha diğerlerine değinmedim bile, demokrasidir (!).
Silahla oy toplayan kekoları bizim anlayamayıp ayıp ettiğimiz demokrasidir, fosik borbor torkolor mongolistondan goldiniz mozopotomya bozomdir.
insallah herkez için hayirli olacak kutsal çabadır. Zaten halkta sandikta bu iradeyi gosterdi, hdp' ye onayi verdi.
konunun kürtlerle ve kürtlükle bir ilgisi yoktur. zira ne hastaneye gittiklerinde ne karakola ne herhangi bir devlet kurumunda kimseye etnik kökeni sorulmamaktadır.
ajdarın şarkı söyleme çabası ile eşdeğer bir mücadeledir.
insanları tek tek dağa çıkararak ülkeye demokrasi gelmezse sizi öldürürüz diye tehdit etmişler, sırf demokrasi gelsin diye kürt vatandaşlarını acımasızca katledip herkese ibreti alem olmasını sağlamışlardır. Hatta bi yanlışlık olmasın diye bizzat sandık görevlileri HDP ye fazla oy yazmışlardır. Bu insanlar sayesinde ülkemizde artık demokrasi hakim herkes çok mutlu. Gülerek doğuda ödenmeyen elektrik faturalarını ödemeye gidiyorlar.
insanlar zorla dağa çikarilmadi hepsinden gidip tek tek dinleyebilirsin hikayelerini. Uzaktan sıkmayin.