bugün

benim bir kürt arkadaşım var. iş arkadaşıyız ve şehir dışına uzun bir yolculuğa çıktık işimiz gereği. uzun bir süre beraber çalışacak olmamızdan ötürü aynı oda da yatmak zorundayım bu şanlıurfa'lı kürt kardeşimizle. neyse konumuza geçelim. konu futbol; meireles'in 4 maçlık cezası. bu arkadaş ani'den urfasporlarının 1461 trabzonspor'la oynadıkları maçta saha'ya giren bir taraftar yüzünden maçın iptal edilip, urfaspor'un hükmen mağlup edildiğini anlatmaya çalıştı şirin şivesiyle. * hakem izmir bölgesindenmiş.muhabbet devam ediyor.

ben veriyorum gazı * .. size yapılan bu ayrımcılık nedir kardeş, bu urfa'lıların devletten çektiği nedir diye. * doğru diyorsun heval dedi. bizi çok eziyir bu devlet. * ben tam bu sırada bir şarkı açtım. hemde ahmet şafak'tan ''yalnız kurt''...

urfalı ''ses ver'' dedi, işte o sırada ahmet şafak damar'dan girdi ''bize göre değil, bizim için değil siyah'a beyaz demek, çirkin'e ne ala, zalime pek ala, yoksul'a olmaz demek''... bir gaza gelişi var sormayın. adam futbol'dan başladığımız muhabbete devlet'e isyan ederek devam etti. biz haram yemedik, bu zalimlik niye heval'' diye. ben şarkıyı kapatıp, 'sus ulan amck bi şarkı dinlemetmeye gelmiyorsun. yok sana artık şarkı markı dedim. bir de tokat attım aklı başına gelsin diye. *

işte o gün anladım ki, kürtlerin devlet'e isyan etmelerinin altında yatan temel etken, içinde yalnızlık,yoksulluk geçen şarkılar dinlemeriymiş. bir kızdım ki sormayın, yok artık size ahmet şafak. gidin demet akalın felan dinleyin ibneler. *