bugün

cem ersever tarafından yazılmış, ucu herkese dokunan kitap. devletin yanlışlarından, aşiret adı altında ki feodal güçlerden ve terörden bahsettiği, günümüzde olanları yıllar evvel anlattığı, olan biteni anlamak için okunması gerekenlerden.
—Türk ordusu Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı ordu değildir.

—Türk milleti çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak zorundadır. Bu hedefe ilerleyen yol, devleti yönetenlerce bilinçli olarak engellerle donatılmaktadır.

—Türkiye'nin bir Kürt sorunu yoktur. Şırnak bölgesinin Hesil Vadisi'nde 1984 yılında başlayan gerilla savaşı masada değil, başladığı yerde bitirilmelidir. Bu olayı masaya çekmek, ihanetten öteye bir alçaklıktır.

—Türkiye Cumhuriyeti'nin Ortadoğu ülkelerinde ve kendi bünyesinde meydana gelebilecek PKK benzeri olaylara karşı önceden belirlenmiş bir stratejisi yoktur.

—Stratejisinin olmayışı, güvenlik kuvvetlerinin ve diğer unsurların taktik üretmesine engel olmaktadır. Özellikle orduda birtakım kişiler, omuzlarına bir yıldız daha takabilmek için mevcut potansiyeli boşa çıkarmaktadır.

—Güneydoğu'da yetkili organlar içerisinde oluşturulan bir çete(!), cereyan eden hadiselerin gerçek boyutlarının Türk milleti tarafından görülmesini engellemektedir.

—1992 yılı Ekim ayından gerçekleştirilen Kuzey Irak Harekatı tam bir fiyaskodur. Bu harekatın planlanmasında ilk günden beri ben ve arkadaşlarım görev yaptı. Türk Devleti'nin yönetiminde misyonu olanlar da Kürt sorununu bir koltuk garantisi olarak gördükleri içindir ki, etkili bir sonuç alınamamıştır. Dolayısıyla bu harekatın her safhasını Türk milleti yetkili ağızlardan öğrenmeli, Celal Talabani-Apo iş birliği ortaya konulmalıdır.

-Terörden arındırılmış bir toplumun gözü; yöneticilerin ekonomi politikaları, refah arayışları ve dış politikasında olacaktır. Kısa sürede bitirilecek PKK olayı bu nedenle bilinçli olarak yetkili makamlarda bulunan kişilerce sonuçlandırılmamaktadır.
şu üçü olmasa norveç bizi gerçekten kıskanacak. bakın akşam haberlere yüzde 99 bu üçlünün sebep olduğu haberler. ya da sabah mügeye esraya bakın yine aynı.
birbirinden asla ayrılmayan üçlüdür. üçünü de n*kşibendi'den çıkma özal ve uzun adam güçlendirmiştir. üçü de türk'ün zamanına, kanına ve parasına mal olmuştur. sadece neden olan (kötü şeylere yol açan) ve asla çözüm üretmemiş üçlüdür.

ülkenin kanseri olan üçlüdür. yavuz'un bize miras bıraktığı ölümcül üçlüdür desek daha doğru olur elbette.

bu üçlüden sonsuza dek kurtulmanın tek yolu,
(bkz: ayrılıkçı türkler)