bugün

köylük yerlerde, özellikle küçük yaşlarda, kuş yakalamak için kurulan tuzak türüdür. ama bazen cocukların ağlamasına neden olmaktadır. çünkü tuzağa yakalanan kuşun bacağı kırılabilmektedir.
Akbaba, çaylak kuşuna "benden daha keskin bakışlı yoktur." iddiasında bulunur.
ikisi, bu iddiayı test etmek için beraber yükseklere uçmaya başlar.
Çaylak, akbabaya sorar:"bak aşağı ne görüyorsun."
Akbaba, " 3-4 tane buğday " der. Çaylak aşağı bakar, buğdayları göremez. Akbabanın gözünün keskinliğine şaşırıp kalır. Beraberce aşağı inerler.
Akbaba buğdaylara koşar, ama buğdaya dokunur dokunmaz kuş tuzağı ile yakalanır.
iddia ile böbürlenen akbaba, uzağı görmüş ama buğday tanesinin ardındaki tuzağı görmemiştir.
Çaylak, kanat vurup uçarken şu sözleri söyler: "Tuzağı görmedikten sonra, buğday tanesini görmüşsün ne fayda?"
Sadi Şirazi Bostan kitabındaki "kuş tuzağı" hikayesini şu cümleyle bitirir:
"ahireti görmedikten sonra, bu dünyayı görmüşsün ne fayda?"