bugün

ülke olarak, ne için kuyruğa girdiğimiz aslında medeniyet seviyemizi de gösteren önemli göstergelerden.
çok değil, 30 yıl önce tüp için, şeker için, yağ için kuyruğa girilen ülkemde, bugün gece yarılarında elektronik eşya almak için bekleyen insanlar var.
evet, artık biraz daha medenileştik!
temel ihtiyaçlarımız için değil, lcd tv ler için sabahlıyoruz. yani, soğan ekmek günlerimiz geride kaldı; artık sofrayı donatabildiğimiz gibi, tüplü tvlerden hazetmemeye de başladık. ne o öyle, yarım metre kare alana kıçını yaymış, 50 kiloluk alet. ince bellisi, şöyle istedinmi kucaklananı lazım bize değil mi; ülkede 2, 3 milyon işsiz varmış, insanlar asgari ücretle geçinmek zorundaymış, önemli değil nasıl olsa. cübbemizle, başörtümüzle giriyoruz indirim kuyruklarına.
eşitlik ve adaletten yanayız. dinimizi hakkı ve hukukuyla yaşıyoruz, sosyal adaleti savunuyoruz ama iş indirime gelince gece yarısından, sabaha kadar önce ben alacağım kavgamızla, sosyal adaletsizliğin dibine dibine vuruyoruz.
hatta ve hatta voleyi vurmak için, garibanın bir ümitle hayalini kurduğu fırsatı, ucuza hepsini alıp, satmak için kullanabiliyoruz.
biraz daha medenileştik evet.
medeni insanlar, kitap, film, konser sıralarında sabahlıyor ya, bir adım kaldı, sadece bir adım.
tüketim kültürünün zirvesine adım atar atmaz, kuyruklarımızda medeniyet seviyesine ulaşacak.
zenginimiz, ülkede ilk şubesini açan, butikler önünde kuyruğa girer; bin tl lik ayakkabıları iki yüz lira ucuza almak için koluna bileklik taktırır. orta hallimiz, lcd tv, bilgisayar, bulaşık makinesi, ütü vs için, avm kapılarında sabahlar. alt gelir zaten bizden değil. onlar, bedava dağıtılan bir ekmek için birbirini ezer. ne kadar banal! aç olunur da bu kadar mı olunur, değil mi?!?
kuyrukların ortasındayız sevgili milletim, inşallah yakındır kuyrukların başını yakalamamız!
o baş ki, bizi kültüre, irfana ve hakka taşıyacak.
insalığın, medeniyette ya da medeniyetsiz, hep aç olduğu ne kadar büyük bir gerçek değil mi?
hep bir açlık ve yarış içindeyiz.
bir gün sonra okusan ne olur be teres.
kitap kaçmıyor ya.
ama öyle demiyelim.
adam en azından kültürlü, medeni teres.
ya biz?
biz neresindeyiz bu tereslik ötesi algının.
başlıkta da diyorum ya tam ortasındayız.
her an, aşağısına düşme ya da yukarısına çıkma ihtimalimiz var.
işin ucunda, bir gün kitap sırasında sabahlamayı umarken, ekmek kuyruğunda açlıktan kıvranarak, ölmek de var!
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar