bugün

--spoiler--
Yine yüce Allah yeryüzüne ve onun yayılmasına yemin etmektedir. Ayet metninde geçen (Tahv) sözcüğü, tıpkı (dahv) gibi, yaymak, döşemek, hayata elverişli hale getirmek demektir. Bu başlı başına bir gerçektir ki, gerek insan cinsinin ve gerekse canlı olan öteki yaratıkların hayatları bu gerçeğe dayanır.
--spoiler--

şems sûresi 6. ayet
Fizilal'il Kur'an (bkz: Seyyid Kutub)
"Astronomi biliminin henüz gelişmemiş olduğu bir dönemde, 14 asır önce indirilen Kuran-ı Kerim'de evrenin genişlediğinden şöyle bahsedilir:

“Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.„
(Zariyat Suresi, 47) Ayette geçen "gök" kelimesi Kuran'ın pek çok yerinde uzay ve evren anlamında kullanılır. Burada da bu anlamda kullanılmıştır. Yani Kuran'da, evrenin genişleyici olduğu bildirilmiştir. Bilimin bugün varmış olduğu sonuç da Kuran'da bildirilenle aynıdır.

Yüzyılımızın başlarına dek bilim dünyasında hakim olan tek görüş, "evrenin durağan bir yapıya sahip olduğu ve sonsuzdan beri süregeldiği" şeklindeydi.

Rus fizikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı evren bilimci Georges Lemaitre, bu yüzyılın başlarında evrenin sürekli hareket halinde olduğunu ve genişlediğini teorik olarak hesapladılar.

Bu gerçek, 1929 yılında gözlemsel olarak da ispatlandı. Amerikalı astronom Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla gökyüzünü incelerken yıldızların ve galaksilerin sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştıklarını keşfetti. Herşeyin sürekli olarak birbirinden uzaklaştığı bir evren ise, sürekli "genişleyen" bir evren anlamına gelmekteydi. Evrenin genişlemekte olduğu, ilerleyen yıllardaki gözlemlerle de kesinlik kazandı.
Ancak bu gerçek, henüz hiçbir insan tarafından bilinmezken, Kuran'da asırlar önce açıklanmıştı. Çünkü Kuran, tüm evrenin yaratıcısı ve hakimi olan Allah'ın sözüdür.

GÖKLERLE YERiN BiRBiRiNDEN AYRILMASI
Göklerin yaratılışı konusundan bahseden bir başka ayet ise şöyledir:

“O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer,
birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi
sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?„
(Enbiya Suresi, 30)

Ayetin "birbiriyle bitişik" olarak tercüme edilen "ratk" kelimesi, Arapça sözlüklerde "birbiriyle içiçe, ayrılmaz durumda, kaynaşmış" anlamlarına gelir. Yani tam bir bütün oluşturan iki maddeyi tanımlamak için bu kelime kullanılır. Ayette geçen "ayırdık" ifadesi ise Arapça "fatk" fiilidir ki, bu fiil "ratk" halindeki bir nesneyi yarıp, parçalayıp dışarı çıkması anlamına gelir. Örneğin tohumun filizlenerek topraktan dışarı çıkması Arapça'da bu fiille ifade edilir.

Şimdi ayete tekrar bakalım. Ayette göklerle yerin birbiriyle bitişik yani "ratk" durumunda olduğu bir durumdan bahsediliyor. Ardından bu ikisi "fatk" fiili ile ayrılıyorlar. Yani biri diğerini yararak dışarı çıkıyor. Gerçekten de Big Bang'in ilk anını hatırladığımızda, tek bir noktanın evrenin tüm maddesini içerdiğini görüyoruz. Yani herşey, hatta henüz yaratılmamış olan "gökler ve yer" bile bu noktanın içinde, "ratk" halindeler. Ardından bu nokta şiddetle patlıyor ve bu yolla maddeler "fatk" oluyorlar…

Ayette geçen ifadeleri bilimsel bulgularla karşılaştırdığımızda tam bir uyum içinde olduklarını görüyoruz. 14 asır önce haber verilmiş olan bu bulguların bilimsel olarak ortaya konması ise ancak 20. yüzyılda mümkün olmuştur. "

bu iki örnek bile akli olana yeterlidir.
normaldir. hatta muahmmedin'in bu konu ile ilgili hadisi bile vardır. gerçi sonradan bazı uyanık dinciler klasik 'arapçada bu söz şu anlama da gelir' diyerek zırlamaya geçmiştir ama işe yaramaz tabi ki. dönemin bilim anlayışına paraleldir hem kuran hem de hadisler. adam nerden bilsin dünyanın yuvarlak olduğunu. eleştirmemek lazım.
göz göre göre allahın ayetini, hemde açıkça saptıran ateistlerin mantığını anlamamı sağlamıştır,
eleştirmek için yazdıkları ayette ben yanlış bir şey göremedim, gören varsa beri gelsin.
Kuranın evreni tanıtan ayetlerinde kullanılan ifadeler oldukça dikkat çekicidir. Üstteki ayette -sarıp örter- olarak tercüme edilen Arapça kelime -yukevviru-dir. Bu kelimenin Türkçe karşılığı, "yuvarlak bir şeyin üzerine bir cisim sarmak"tır. (Örneğin Arapça sözlüklerde "başa sarık sarma" gibi yuvarlak cisimleri içeren fiiller için bu kelime kullanılır.) Ayette, gecenin ve gündüzün birbirlerinin üzerlerini sarıp-örtmeleri (tekvir etmeleri) konusunda verilen bilgi, aynı zamanda Dünyanın biçimi konusunda kesin bir bilgi içermektedir. Ancak ve ancak Dünya'nın yuvarlak olması durumunda bu ayette ifade edilen fiil gerçekleşebilir. Yani 7. yüzyılda indirilen Kuranda Dünyanın yuvarlak olduğuna işaret edilmiştir.
şimdi bunun aksini iddia edenler var. bir de üstüne kuran'da dünya yuvarlak hatta elips şeklinde diyenler bile var.

e peki saf kardeşim. bu kuran 1500 senden önce indi. bu kadar insan okudu bu kuranı. araplar ana dillerinde okudu. bu kadar alim geçti. bu insanlar geri zekalı mı yazıldığı halde dememişler dünya yuvarlaktır diye. bunu gidip dinsizler bulmuş. böyle bir şey olabilir mi ?

hep aynı safsatalar. ilk söylenen 'bu kelime aslında arapça'da şu anlama gelir'dir. bunun haricinde bir şey söyleyen dincilere denk gelmezsiniz. sonra da bilimsel gelişmelerin aslında kuran'da yazılı olduğunu söylerler. bu insan akılına hakarettir. biraz rasyonel düşünün ve gerçekleri görün artık.
tespit zaten çürüktür ama asıl dikkatleri çeken şudur:

islam düşmanı kişi:"iyi de allah neden dünyanın yuvarlak olduğunu açıkça söylemedi?"

"allah hidrojenin proton sayısını da söylemedi, allah antartikada havaların çok soğuk olduğunu da söylemedi, allah bi televizyon yapında oturun izleyin de demedi, allah saturn'un etrafında halka şeklinde bir meteor dizisi olduğunu da söylmedi, allah ilkbahar-yaz-sonbahar-kış diye derste vermedi, allah bir kere olsun 2 kere 2 dört eder de demedi.."

allah dedi ki:
ademi yarattım. türettim. sınava tabii tuttum. öleceksiniz. şu gördüğünüz her şeyi de ben yarattım. nokta.
ha o kafirler mi laftan anlamazlar...

şimdi tekrar düşündüm de. o kadar da dikkat çekici değilmiş. allah sizi beyinsizliğinizle sınıyor beyler. çok ciddiyim.

ulan salak. zaten bunları söyleseydi kimsenin inanmama gibi bir şansı olmayacaktı. sike sike inanacaktı herkes =) e o zaman bu bir imtihan olmayacaktı. tabi buradan konu "neden imtihan?"a geliyor. sanane oğlum gizli müslüman mısın sen niye sorup duruyorsun ya inan ya da siktir git inanma ne bok yersen ye hırrım.
o yuvarlak diyor bu düzdür diyor o elips diyor coğrafya geoit diyor. herkesin bir şey dediği durumdur.

beni hafif uzaya doğru çıkartıp dünyaya tepede bakmamı sağlamadıkları sürece dünyanın herhangi bir şekli olduğunu inkar edeceğim.
"Bizim dünyamız top gibi yuvarlak değildir, dümdüzdür." sözünü haklı çıkarandır.
düz kafa , eline kuran almamış insanların uydurdukları yalanlardandır .
barış manço'nun (bkz: ahmet beyin ceketi) şarkısını anlayan, anlamak istediği gibi anlar, kuranın ne demek istediğinide anlamak isteyen anlar.
youtube dan arif'in manchester a attığı golü ararken songül karlı'nın frikiğiyle karşılaşır gibi oldum. bu ne lan.
ateistlerin zorlama, antin kuntin tefsirlerinden daha mantıklı açıklamalar yapılmış olmasına rağmen hala argüman sunamıyorsunuz deyip üstüne bide hakaret etmedikleri halde hakeret ettikleri iddia edip şakirt yaftası yapıştırıp hakaret eden yazarları göstermiştir.

hakaret asıl şimdi geliyor gençler. be a.q. o entry in hazır bekliyor muydu günü gelince kullanılmak için okumadan niye default ateist yaftalarını arka arkaya sıralıyorsun. senin için her Müslüman şakirt değil mi? öyle olduğunu düşünmek hoşuna gidiyor. uğraşılması da kolay onlarla. şakirt olmayanları da çileden çıkarmak için birebir terim.
hristiyan dünyasında sadece dünya yuvarlaktır dediği için asılan, başı uçurulan onlarca bilim adamı var. incil dünya düzdür ineğin boynundaki zil gibidir der. ateistler zaten anadili gibi arapça bildiklerinden kuranı sular seller gibi ezbere bilirler. arapçada sadece bir işaretin -ötre olabilir mesela- harfi geçtim zaten bi işaret bile yanlış çevrilse anlamı değişebilir kuranın. pazarda orda burda satılan 1 liralık mealler yerine bi kaç tefsir kitabı okusalar böyle demezler.
arapça bilmeyenlerin zırvası. galile hangi dinle mücadele ediyodu onu da bilmiyo. yazık hem arapça sıfır hem de bilim.
şaka gibi tiplerin yorumladığı konu.

hayır, cima ettiğimin cahili bir de gelmiş kıyamet gününe dair bir sure olan inşikak suresini kanıt diye sunmuş. ne dersin buna? bilgi sıfır, alayı fitne. ayetin bir kısmını alıp resmen fitneye başvurmuş.

yasin suresinde yörüngelerden bahsedilmiş, dünyanın düz olması ne alaka? yörüngesel hareket eden cisimler düz olabilir mi?

"yayılmak" ve düzlük sürekli bağdaştırılmış. alakası ne? yer kabuğu, dünyanın üzerinde yayılmış vaziyette değil mi zaten?

"döşek" ve düzlük tam fiyasko. döşek benzetmesinden geometrik bilgi çıkaranın olmayan aklına tükürürüm.

işte böyleyken böyle. cima ettiğimin prostat sanayicilerinin her dediğine iki kere bakmak gerek.
kurandan asla çıkarılamayacak sonuçtur. kuran,yeri dümdüz yaydı derken insanın küçük bedeni için yeryüzü dümdüz olacak şekilde büyük kılınmıştır demek istiyor. 7.yüzyıldaki çoğu okuma yazma bilmeyen insanlara kuantum fiziği anlatılacak değildi herhalde. kuran bir astronomi kitabı değildir.
yayılma sadece düz bi yere olmaz. küre ya da koni ya da silindire de yayılabilir. hey allahım. osursan odaya da kokusu yayılır emin ol. allah akıl versin önce akıl.
o zaman söylenen yörünge söyleminede şaşırmamışsın. Az bilim insanı dinden edermiş gerçekten.
dünyanın düz olmasıyla ilgili hiçbir alakası olmayan ayetlerdir. kuran da yeryüzünün döşeğe gökyüzünün de binaya benzetilmesi düzlük göstergesi değildir.
Yanlis mi arkadasim ? Düz değil mi ?

Ulan göz var izan var, düz olmasa bu kadar futbol sahasi nasil olacakti ? Tsubasa'dan mi etkileniyonuz nedir ? Onu da geçtim, ya uçaklar ? Yuvarlak olsa nasil düz uçup bizi istediğimiz yere birakiyolar ? Dunyanin disina cikarlardi.. Bi futbol topuna ters sekilde bi dik ucgenin ucunu bastirin anlarsiniz ne dedigimi.. Yoksa Falsolu mu ucuyolar ? Ahaha pis cahiller !
iftiradır.bu iftira bilerek isteyerek yapılıyorsa kafirlik alemetidir.

Ey insan ve cin topluluğu! Semaların ve arzın kuturlarından (çaplarından) nüfuz etmeye (çıkıp gitmeye) eğer gücünüz yetiyorsa, haydi nüfuz edin (geçip, çıkın)! Bir sultan (bir mürşid) olmaksızın nüfuz edemezsiniz (geçip çıkamazsınız). rahman suresi 33. ayet.ayetin aslında kutur kelimesi geçer.meali yazana güvenmiyorsan tdkya bak.

http://www.tdk.gov.tr/ind...S.535053f1756516.98234018 .

bişeyi bilmeden kuran-ı kerime iftira atma güzel kardeşim bahsettiğin ayetlerin çoğu kıyamette dünyanın düzleşeceğine işaret eder diğerleri ise dünyanın düz algılanmasına işaret eder.bilim olmadan dünyayı her ademoğlu düz algılar.çünkü biz küçüğüz ve yüzeydeki dalgalanmayı anlayamıyoruz.bak bişey daha diyim diyorya argüman olarak gösterdiğiniz ayetlerde dünya düzleşecek diye.işte orada sıçıyorsunuz dünya düz demiyor başka bir şekilden düz konuma gelecek diyor.

siz istediğiniz kadar iftira atın allahın kitabını kendisi koruyabilir de siz kendi başınızın çaresine nasıl bakacaksınız onu düşünün.
tamamen ayetin yanlış çevirisinden kaynaklanan, kuranın böyle bir iddaada bulunmadığı yanılgı.
belkide gerçekten düz ama bize öyle görünüyor geçerken boyut atlıyoruz felan.
"Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir." cümlesi açıkça dünyanın yuvarlak olan şeklini ortaya koymakta iken daha ne yazdığını bilmeyen dinolarca ortaya sürülen saçmalık.
ayrıca diğer ayetlerde de dünyanın düz olduğu anlamını çıkartacak tek bir cümle yok.
Ben dünya delikanlı olsaydı yuvarlak olmazdı cümlesinin de kullanılmasını bekliyordum es geçilmiş yalnız.