bugün

kukla mahlaslı yazar kardeşimizi sözlükte kaçırmak için yapılan plandır.

yine yeni yeniden uçsuz bucaksız akdeniz sahillerindeyim. oturdum kumlara, bir yandan kumlarla oynuyorum, bir yandan da etrafı seyrediyorum. kimse yok, o kadar çok güzellik var ki, insanlar kör olmuş bunların karşısında.

ne zaman boş kalsam, aklım olmadık şeylere çalışır. komplo teorileri, yahudi diasporası, iluminati, sabri sarıoğlu falan...

açık hava ve deniz beni çarpıyor hep söylemişimdir.

neyse beynime giden fazla oksijenin de vermiş olduğu özgüvenle aklıma sözlük düştü bu sefer. sizin gibi ben de şaşırdım. ne alaka nan dedim, güzelim sahilde düşünecek başka bir şey mi bulamadın diye kendi kendime kızmaya başladım. ayağa kalktım. bağırıyorum kendime, yerdeki taşları denize atıyorum, yeter artık senden bıktım, daha güzel şeyler düşünemez misin diye kinimi kusuyorum, köpürüyorum falan. allah'tan ordan birkaç ispanyol genç bana doğru koşup kavgayı ayırdı da saçımı başımı yolmadım.

neyse efendim, biraz sakinleşince ulan kime ne yapsam da biraz rahatlasam diye düşünürken buldum kendimi.

ben bu düşüncelere dalmış etrafa çipil çipil gözlerle bakarken güzel bir kadın geçiverdi önümden. aklıma sözlüğün ergenleri geldi, üzüldüm, bu gözler ne güzellikler gördü, bizimkiler hala bir sözlük kızı resim atsa da kız yüzü görsek diye heyecan yapıyorlar diye içim parçalandı.

dedim ki şu hatunu bir sözlük zirvesine göndersek, ve o gece ekibin yarısı öbür yarısını dövüp, dayak yemeyenlerin yüzde 32'si ağzını kapatmasa, kalanın yüzde 16'sı da dolu havuzu 10 dakika'da boşaltırsa, sizce bu hatun'nun yakasında hangi nick yazılırsa daha çok eğlenirim?

tabi ki kukla.

adam 7 gün çaylak, 1 gün yazar. kronik çaylaklığı bile onu sözlükten soğutamamış. o kadar azimli. ama ben onu buralarda sürmenin yolunu buldum dedim.

birden yüzüm parladı, içim kıpır kıpır oldu, bildiğin heyecanlandım. dedim ki türkiye'ye dönünce ilk istanbul zirvesine ajanstan birkaç saatliğine şöyle güzel bir hatun ayarlayayım, yakasına da kuki yazdırayım, dolansın dursun aranızda.

yemin ediyorum bizim sözlüğün abaza potansiyeline bir gün dayanamaz bu adam.

basar gider.

öyle işte, çaylak yapmayla olacak iş değil, salın abazaları üstüne, burnu sürtsün biraz. buradan yönetime sesleniyorum, çoluğumuz var, çocuğumuz var, çoluğumuz var, dideye sahip çıkalım.

böyle de bağlarım konuyu.

edit: kuki sözlük kızları isyan'da. kuki giderse çocuğumu keserim diyen bile var. senin yüzünden yapmadıkları kalmadı bana. aldığım eksiler de cabası. * *
görsel
bu işte parelel devletin parmağı olabilir.