bugün

genellikle pek ragbet görmeyen televizyon kanallarinin baslica programlarinın ana unsuru. bunların sunucusu, yayımcısı, yönetmeni de ayni tarzdadir. röportajları aynı kalıptan cıkmadır.
çok neşeli hareketlerle, zıplaya zıplaya ocağın başındaki kadınlara yanaşıyor. aniden bağdaş kuruyor.dezee nassıııın! diye bağırıyor. neden bağırıyor? teyzenin kulakları az işittiği için mi? değil, amaç abartılı davranarak komik olmak.
bin yıllık mesele işte. palyaçonun düşerken iki ayağının da havaya kalkmasıyla aynı durum.nörüyonuzzz, gözleme mi yapıyonuuuzz!sanki soru sormuyor, derdi muhabbet etmek değil. gözleme değil, bazlama bu diyor teyze, elindeki küçük yaka mikrofonuyla sağa sola saldıran bu adamdan daha yakın istanbul şivesine. köylülere saldıran bu adamsa sanki öğrendiği başka bir lisanın pratiğini yaparmış gibi konuşuyor. ağzına oturmuyor şive, dişlerine takır tukur çarpıyor kelimeler. o bir köylü avcısı köy köy dolaşıp köylülerin yanına yanaşıyor, yaşlı kadınlara, dezeee adamlara dayııı diye bağırıyor. bütün cümlelerinde bir allah canını almasın tonlaması var, gelinleri kayınvalidelerinin yanında köşeye sıkıştırıyor falan of anam of.
genelde gıcık muhabirler olur, amcaları teyzeleri salak yerine koymaya çalışırlar..

-amca nasılsıın?
+çok şükür yavrum
-televizyoncuyuz biz
+....(amca sanki televizyoncu olduğunu anlamadı)
-hangi kanal izliyorsunuz teyzeyle?
+dvd koleksiyonu var evladım, tv'de hep aynı şeyler
-hönk?
+sen git götünle yap o muhabbeti evladım..