bugün

her zaman olduğu gibi ufalmış, kızarmış ve yok olmaya hazır göz bebekleriyle kapıyı çaldığı an;
buruk düşleri ve yalancı tavrı aynıydı,
hastayım arkadaşım neden kimse beni anlamıyor diye bağırışlarıyla hep aynı yolun, hep aynı zamanın kobay görüntüsünde,
yatak kokusuna hasret bayatlamış ten kokusunda, her noktasında bir kirli su edasına kucak açışlarıydı;
tecrübeleri kadar yaşayamadıklarıydı aslında,
oysa burdayız hepimiz, herşeyimiz devam ediyor. onlar, kafaların içindekiler, odaların içine girenler, herşeyi
mahfedenler...
irkildi birden;
endişe dolu santranç tahtası, paniklemiş masaüstünde korkmuş sözlük sayfasıydı gördükleri.