bugün

takımın şampiyon olmuş veya flaş bir galibiyet almıştır. eşşekler gibi içtiğin arkadaşlarınla beraber, son düdükle kendini bir araç güruhunun ortasında arabanın camından sarkarken bulursun. alkolden ağzın yüzün kaymış, kıyafetler sarkmış, bağırmaktan ses gitmiş, üzerinde forma, elinde bayrak böğürürken, o da ne, siyah renk bir BMW X5'in sunroofundan çıkmış bir gül yüzlü görürsün. bakıyor mu sana ne? inandırırsın kendini, vallahi bakıyor. kendini toparlamaya, ekstradan hadi beyler hep beraber diyerek etrafa tezahürat bile yaptırmaya çalışırsın ki grubun başat unsuru olduğun imajını verebilesin. ancak, üzerinde tepinen ayılardan canı cıkmış 96 model broadway ile X5 arasındaki fark ne kadar keskinse, o kızı da 5 dakika sonra bir daha asla göremeyeceğin gerçeği de o kadar keskindir. görsen bile belki tanımazsın, o seni hiç tanımaz, uzaklaşır gider sonra, anılarında bir silüet olarak...