bugün

olabildiğince çok, sıcak yaz aylarında ise mümkünse her gün duş almak. böylelikle, ter kokusunun tene yerleşmesini engellemenin yanı sıra, deri üzerindeki gözenekleri tüm vücutta açık tutarak terlemeyi vücudun her bölgesine eşit oranda yaymak ve koltukaltı bölgesinin yükünü mümkün olduğunca hafifletmek.

terleme, vücut sıcaklığının korunması ve vücuttaki toksinlerin atılabilmesi için bünyesel bir gerekliliktir. bu aktivite, terleme dışında bir yolla daha gerçekleştirilir ki o da idrar yoluyla atılmadır. bu nedenle, terlemenin azaltılması için en sağlıklı çözüm; günde minimum 8 bardak su içmek ve düzenli tuvalet alışkanlığı kazanmaktır.

koltuk altı kıllarının büyümesine izin vermemek. zira, terin oluşturduğu nem bu kıllarda tutularak kokunun süreğenleşmesine neden olurlar.

alkol, toksin olduğundan özellikle sıcak yaz aylarında fazlaca tüketilmesi terlemeyi tetikleyici bir etki yaratır. bu nedenle, bilhassa günün sıcak saatlerinde tüketimine son verilmeli ya da olabildiğince sınırlanmalıdır.

terleme miktarının azaltılmasında 'adaçayı', kanıtlanmış etkisi ve vücuda zararsızlığı ile en iyi bitkisel çözümlerden biridir. günde 1 bardak şekersiz ya da suni tatlandırıcılı adaçayı tüketiminin birçok şikayetçinin sorunu giderdiği bilinmektedir.

elma sirkesi, üzüm sirkesi gibi nahoş kokulu değildir ve sürüldüğü bölgede vücut sıcaklığını düşüren bir etki yaratır. ateşli hastalıklarda, özellikle eklem bölgelerine sirkeli su uygulanmasının nedeni de budur. giysilerinizi giyinmeden önce bir parça pamuğa elma sirkesi emdirerek koltuk altlarınızı temizleyin, nemin kaybolması için bir süre havalandırdıktan sonra talk pudrası sürün. talk pudrası, terin nemini ile birlikte içerisindeki toksinleri de bünyesine hapsederek giysilere geçmesini önler. dahası, aldığı nem sayesinde ter kokusunu bastıracak kadar etkili ve güzel kokusunu da çevreye yayar. bu uygulamanın her gün tekrarı sayesinde kalıcı ve sağlıklı bir koruma sağlanmış olur.

günümüzde, botoks ve lazerle tedavi yöntemleri sıklıkla kullanılmakta ve kesin sonuçlar da vermektedirler. buna karşın, kimi bilim çevreleri, doğal bir aktivite olan terlemenin gerçekleşmesini önlemenin vücut için zararlı toksinlerin vücutta birikmelerine neden olacağı savıyla bu tip yöntemlerin insan sağlığı açısından tehlikeli olduğu konusunda görüş bildirmekte, özellikle bol su içme alışkanlığı olmayan insanlarda, toksik zehirlenmelere varan ciddi komplikasyonlara yol açabilecekleri noktasında birleşmektedirler. bu nedenle,'botoks' ve 'lazerle tedavi' yöntemleri tıbben zararlı olarak değerlendirilmektedirler.

bolca yeşil sebze ve meyve tüketmeye çalışmak. bu, yalnıza terlemenin kontrol altına alınması için değil sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olabilmek için de gereklidir. koltukaltı terlemesi ve oluşturduğu kökü kokular, kişinin beslenme alışkanlıkları ve kilosu ile doğrudan bağımlıdır. aşırı kilolu insanlar, hareket edebilmek için daha fazla enerji harcamak durumundadırlar ve doğal olarak vücut ısıları normal kilolu insanlara göre daha çabuk artar. bu ısının düşürülmesi ise ancak terleme sayesinde mümkün olur. sindirimi güç, yağda kızartılmış besinlerden olabildiğince uzak durun.

ter kokusunun rahatsız edici olmaması için az baharatlı besin tüketimi ön koşuldur. özellikle, soğan, sarımsak, toz, pul veya yeşil acı biber, turp, tere, roka, karabiber, yeni bahar, kimyon, köfte baharı ve safran vücut ısısını yükseltici etkileriyle terlemeyi tetikledikleri gibi terin nahoş kokmasına da neden olurlar.

rafine şeker tüketiminin fazlalığı da terleme miktarının artmasında aynı etkiyi yapar. bu nedenle, kolalı içecekler, şeker katkılı meyva suları ve rafine şekerle üretilen her türlü meşrubat, bilindiğinin aksine, vücut ısısını artırıcı etkileriyle terlemeyi artırırlar.

terlemeyi artıran bir diğer faktör de giyilen kıyafetlerdir. dar, vücudu tam saran elbiseler ve sentetik maddelerden imal edilmiş giysiler, derinin nefes alıp vermesini engellediklerinden koltukaltı terlemesinin daha da artmasına neden olurlar. bu nedenle, giysilerin vücudun içinde rahat hareketine imkan verecek şekilde seçilmesi de önemlidir.

önemli iki uyarı;

koltukaltı terini, püskürtülen bölgede geçirimsiz ve ince bir film tabakası oluşturarak deri üzerine hapseden deodorant ve spreylerden kesinlikle kaçının. bunlar, koltukaltı bölgesinin hava almasını engelleyici ve oluşacak terin bünyesindeki toksinlerin koltukaltı derisini tahriş etmesine neden olacak sakıncalı etkileriyle şiddetle kaçınılması gereken ürünlerdir. bu tip ürünlerin piyasada "24 saat tam ve etkin koruma" şeklinde lanse edildiği bilinmektedir ve ilerleyen zamanlardaki etkilerinin aşağıdaki fotoğraflarda görüldüğü şekilde olabileceği akıllardan çıkarılmamalıdır.

görsel
görsel

lazerle tedavi ve epilasyon işlemleri sonrası deodorant kullanımlarının kadınlarda meme kanseri için bir risk faktörü oluşturduğu düşünülmektedir. bu nedenle kullanımlarından kaçınılmalıdır.