bugün

Bir yönetim şekli olarak insan kaynakları terminolojisine girmiş zamane akımıdır. Danışmanlık firmalarının eğitimleriyle bol para kazanmak için ısıtıp ısıtıp önümüze getirdiği bir konudur.

Yöneticinin çalışanlarına bol delegasyon vererek, sürekli olumlu ve geliştirici geri-bildirimlerde bulunarak onları sormaya, sorgulamaya yönlendirmesi ve böylece zaman içinde daha çabuk daha doğru karar alan, yöneticinin iş sorumluluğunu önemli ölçüde hafifleten bir çalışan profilinin oluşmasını öngören performans yönetim yaklaşımıdır.
Bu yaklaşım kesinlikle insanın doğasına, hele ki Türk insanının doğasına işlemez. Bizim insanımız genellikle sopa ister. Ne kadar delegasyon verir, ne kadar işe sahip çıksın isterseniz, iş o kadar içinizde patlar, çünkü arkanızı döndüğünüzde elemanlarınız dalga geçmeye başlamıştır. Onlar hem yetki sahibi olmak, hem az çalışmak, hem sorumluluk almak, hem kafaları yorulmasın isterler. O nedenle kendilerini koçlukla değil, düz talimatla yönlendirme gerekir. Talimatlar yerine getirilmediğinde "sence neden öyle oldu?", "acaba niçin, düşündün mü?", "sence öyle değil böyle olsa ne olurdu?", "sana yardımcı olmak için ne yapabilirim?" gibi hantal sorularla vakit öldürmek anlamsızdır. talimat yerine getirilmek zorundadır, Yönetici nasıl ki minimum hata için çabalıyorsa, çalışan da bunu yapmalıdır. gelişim için özveri ve emek şarttır, yattığın yerden adam olunmaz. Ancak insanoğlu genellikle kifayetsiz muhteristir.

Hata tekrar ederse edilir tekdir, hatta gerekirse birkaç kez edilir tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
istenilen performansa ulaşmak için, koç ve danışan arasında kurulan planlı gelişim ilkesi. şirketlere, çalışanlara, insanlara çok büyük katkılar sağlamaktadır.
yönetici koçluğu, performans koçluğu, takım koçluğu, satış koçluğu, girişimcilik koçluğu, kariyer koçluğu, yaşam koçluğu, aile koçluğu gibi hizmet sunumlarıdır. en verimli biçimde sonuçlar almayı amaçlar.