bugün

içinde bulunduğumuz vahim dönemdir.

görünüşe göre ateşli silah, bıçak, kazma sapı, vazo gibi fiziksel yaralanmalara neden olabilecek materyallerin içinde bulunduğu "suç silahları" kategorisine klavye de dahil olmuş. tepsi köşesiyle veremediğiniz mental zararı klavye ile vermeniz mümkün. lakin böyle zihniyet sahibi insanlara bizzat klavyenin fiziksel nimetleri ile saldırmanın elzem olduğunu düşünüyorum.

(#12165797)
http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=24140576

edit: türk ceza kanunu'nun 578326şjfşqlkj. maddesine binaen, suç silahıyla suç aracı arasınd...
(bkz: klavye kılıçtan keskindir)*
(bkz: söz ola kese savaşı söz ola kestirir başı).
biri gelse senin cep telefonuna mesaj gönderse, (yada senin erişebileceğin bir mevkiye bunu yazsa karşı apartmanın duvarı, internet, mail hesabın ) içinde kutsal saydığın ne varsa küfretse, yada kutsal saydıklarından bazılarına (bu annen, bacın, imanın, imansızlığın, mezhebin, tarikatın, içinde bulunduğun partinin, zümrenin kendisi de olabilir) o zamanda cep telefonları tuşları suçta araç olarak kullanılmış demektir.

ayrıca hukuki terimin kullanımında tanımlama hatası var: silahtan sayılan nesneler ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda, 6136 sayılı kanunda, yerleşik Yargıtay içtihadlarında açıktır. suçta kullanılan silah başka suçta kullanılan araç başka kavramdır.

her gün çok sayıda insan bilişim yolu insanlara tehditler hakaretler ediyorlar. bu kişilerin mağdur edilenleri savcılığa gidince suç mu işliyor. ha sen çok biliyorsun hukukçulardan fazla. bir şekvayı kabul eden soruşturma defterine kaydeden kolluğu harekete geçiren savcı değil sanki. yada iddianameyi kabul eden hakim değil sanki.

bilmeyenimiz çoktur (eski yasa) 765 sayılı türk ceza kanunu 5237 sayılı ceza kanunundan daha ağır hükümler içerir.
akp dönemidir.