bugün

hayatın her alanında karşımıza çıkabilecek bir durum, bir toplumsal fenomen adeta.

ben örneklemimi sözlük olarak almayı seçtim, zîra burası da oldukça kamusal bir çerçeve sunuyor insana.*
neyse, ben asıl meseleye odaklanayım. insanda pis bir huy var. delicesine kıskanıyor popüler olmak yolunda kendi yarattığı düğümleri çözüp gönlünü kaptırdığı kişiyi. bu pozitif yönde de olabilir, negatif yönde de.

bir yazar eşcinsellikle ilgili girdiler kaleme almaya başlıyor. alışılmışın dışında, önyargıları yıkacak denli maharetli kullanıyor kalemini. bir kısmı yerle yeksan oluyor önyargıların. ama mesele eşcinselliğin nasıl bir şey olduğu ile ilgili bütün ayrıntıların belirginleşmesi noktasına geldiğinde, bu sempati saçan kitle birden yazarı yerin dibine sokmak için başlık altına üşüşüyor. bana doğanın geri dönüşüm hattının en son halkasını anımsatıyor bu üşüşme hâli.

benzer bir şekilde yine başka bir beğeni düğümünü açma konusunda kompedan olan yazarımız popülerleşmek için, belki de sadece tabuları zorluyormuş gibi yapmak hoşuna gittiği için, veya da gündeliğin ayrıntılarını kimsenin kaleme alamayacağı yetkinlikte yazdığı için kahraman ilan ediliyor. bir süre sonraysa bu egosu pohpohlana pohpohlana şişmiş şahıs "genelgeçer değerlerle" ya da normlarla kesinlikle örtüştürülemeyen bir metin kaleme alıyor, kendisini kıçından tepeye itenler çektiklerinde tek ellerinde kalan kişinin donu, ve rahatsız edici bir görüntü oluyor.

bakın arkadaşlarım. böyle uçlarda yaşayacağınıza duygularınızı, gülüp geçebilin. boş işleri anlatmak konusunda bu kadar yetkinleşmiş insanları kahraman ilan edip sonra kıçına tekmeyi basıp onu cehenneminizin dipsiz uçurumuna gönderme kolaycılığına düşmek yerine kendi kahramanınız olun. bunun en iyi yolu meraktır. söylenenleri sadece duygularınızla değil, biraz da düşüncelerinizle bir yere koymaya çabalayın.*