bugün

oyunun eğlenceli yanlarından biridir ve göründüğü kadar kolay olmayabilir. öncelikle, puan tablosuna bakip, rıfkı'yı cezası az olana yedirmek önemlidir. Gelen ele göre "Kendi kicimi kurtarayim" anlayisi da hakim olabilir tabi.

kupaları çok ve büyük olan, isterse rıfkı sahibine yüklenebilir. Ama bu kendisi dahil herkesi kastıran bir duruma dönüşünce komedi olur. Özellikle mecburi ceza olarak rıfkı kaldığında...Bir defa, kupa as sahibi arada kalmışsa fena kasılır. Kupası biten diğer bir eleman "ne satarsam kardır" diye elindeki büyükleri atmakta ve maça 8, karo 7 gibi kağıtlarından ise tırsmaktadır. Rıfkı sahibi zaten kupaları diğer bir cins ile bitirip, papazı salmak için debelenmektedir. Durmadan Kupaları yürüyen eleman ise "ulan yürüyoruz ama, ya herifte benden çok kupa varsa? millet de her şeyi kaçtı. Başka bir cinsten yemeyelim? şurda pis bir sinek 4 kalmış. Artık atsam mı onu?" diye düşünmekte ve son bir umutla kupa düşerken eli titremektedir.
"rıfkıyı nasıl sana kakaladık ama, yedin oğlum 320'yi, işte böyle kitlerler adama" şeklinde laflarla rıfkı sahibi psikolojikman çökertilebilir. böylece bir oyuncu, oyun dışı kalmış olur.