bugün

bir rte klasiğidir.

çoğu zaman eleştiri yaptım bile demez üstelik.
(bkz: zora gelince ağlamak)

bu olay budur...

eleştirinin dozunu eleştirilen adam değil, eleştiren belirler.
ne bekleniyor anlamıyorum ki? hep güzellikler, hep bi neşe dolu hava?

eğer hak etmiş isen hak ettiğin gibi eleştirilirsin. sen yazılarında insanları eleştirirken küfürler edeceksin,
analarına avratlarına söveceksin,
her yazında ayrı bir küfür ile insanlara yaranmaya çalışacaksın, ( tabi bu eleştiri ve küfürleri çoğunluğun sevmediği kişiye yöneltip çok fazla eleştiri de almayacaksın o arada hatta takdir edeileceksin) sonra biri seni eleştirdimi,
"amaaa bunnnlaarrrr heeepp yıkıcııı eleeştiriiiii, kin kusuyollaaaaa" oldu canım, kelimeleri sen seç , ben onlara göre eleştireyim seni?

ana sol frame de başlık gördüm bitane; (bkz: sulu gözlü kızlar)
eleştiriyi eleştirmek/kin kusana aynı şekilde kin kusmak!.. çok da geniş bir bakışı yok eleştiriye karşı sanırım.. bu gibi sosyal platformlarda insanlar konuşamadıkları konuları konuşurlar, olmadıkları kadar cesur, olmadıkları kadar kötü veya olmadıkları kadar iyi olabilirler. kişinin yazdıkları az çok kendisini ele versede bu gerçeği yansıtmaz. kısaca bu kadar gerçeklerden uzakken bir çok kişi tutarlı bir eleştiri yapamaz. kaldı ki eleştiri yapmak için eleştirmen olmak gerekmez. mesala bir yemeği beğnmezssin o yemeği isterse dünyanın en ünlü aşçısı yapmış olsun, beğenmedikten sonra onun aşçılığı bir anlam ifade etmez. sen beğenmedin diye aşçıyıda kötü bir aşçı yapmaz. sadece senin nazarında kötüdür.