bugün

Arif AKPINAR isimli yazarın ilginç tespitlerle dolu yazısının başlığı.

"Her kaçışın altında bir korku yatar. Bu korkuları da bazen kişi vehimleriyle üretir. Bu kendinden kaçış hastalıklı bir ruh halinin ürünüdür."

"Bu korkuların kendisinden daha vahim olan da kişinin korkularıyla yüzleşme korkaklığıdır. Oysa insan korkularıyla yüzleşmeden gerçeğe ulaşamaz. Ayrıca korkularıyla yüzleşme kabiliyeti gösteremeyen insan korkularının bir nevi esiri olur ve hatta zamanla kişilik bozukluğuna uğrayabilir. Korkularıyla yüzleşmeyen insan korkularının kendi vehimlerinden kaynaklandığı gerçeğine de ulaşamaz. Vehimleriyle korkularını üreten ve onunla yüzleşmekten korkan insanın hali trajikomik bir haldir."

"Bu hal, ergenlik çağında etraflarına kendilerini kabul ettirebilmek için farklı görünmeye çalışan ve kendi ailelerinden utanıp kaçan sorunlu ergen psikolojisi gibidir. Bu halin ergenlik çağındaki bir delikanlıda olması belki makul karşılanabilir ancak Ben aydınım iddiasında bulunan ve hatta gazete köşelerinde halka akıl veren ve kimi zaman da toplum mühendisliğine soyunan kişilerde olması kabul edilemez."

http://www.haber7.com/hab...ce-yolunu-degistirmek.php
insanın kendiyle yüzleşememesi halidir ancak kendinde yanlışlar olduğunu bilip kaçması hiç bilmemesinden iyidir. oturup düşünüp kendine çeki düzen verirse herkes için iyi olur kendiyle barışık huzurlu yaşar.