bugün

ülkenin bürokrasisini yıllarca elinde tutmuş, (kendine aydın, halkına cahil diyen; bu şekilde diktatoryasına aklınca kılıf uyduran) halk kimi seçerse seçsin bir şekilde ülkeyi kendi istediği yola çevirmiş olan; bizim vergilerimizle maaş aldıkları halde bizi ezen, değerlerimize savaş açan, halkın seçtiklerini modern-postmodern darbelerle alaşağı eden; vergilerimizi koç gibi devlet zenginlerine yediren (asker-sivil) kemalist diktatoryanın çatırdamaya başladığını müşahede ediyoruz. odtü'ymüş, bilmem neymiş bunların hepsi palavra. asıl mesele, kemalist elitlerin (kemalist fikirde olan halk kesimlerinin değil) ülkenin gizli yöneticiliğinden, diğer görüştekiler gibi bu ülkenin eşit vatandaşları haline gelmek istememeleridir. üzerinden diktatörlüklerini yürüttükleri üst düzey bürokrasinin yavaş yavaş, halkı kafasına vura vura değiştirmeye çalışanların elinden çıkıp, halkın değerlerini benimsemiş olanlara geçmesidir esas problem. gücü ve parayı bırakmak istemeyenlerin kale haline getirdikleri kurumların yavaş yavaş düşmesidir. onlar da alışacaklar akp'ye oy verenlerle eşit şartlarda yaşamaya. zor olacak ama alışacaklar.