bugün

aralara gizlenmiş sayısız isteklerdir, gizlenirler kimi zaman ama yok olmazlar hiç

Satrancın huyudur: Bir taşını her zaman saklar, kaybettirir, saatlerce aratır. Kendisini daha cazip kılabilmek için yaptığı söylenir. Çünkü kaybolan piyonu bulabilmeye çalışan satranççı kafadarlar daha bütün taşları dizmeden kaptırmışlardır kendilerini henüz oynanmamış oyunun büyüsüne. Bir de o kayıp piyon bulunabilse, aniden ortaya çıkıverip bir süpriz yapsa ne muhteşem şeyler yaşatacaktır az sonra: ama kolay kolay ele vermez kendini kayıp piyon. Ya masanın altındaki en kuytu köşeye, ya da hiç şüphelenilmeyecek bir yere saklanır da saklanır. Satranç tahtasında özenle dizilmiş hiçbir taşın değeri yoktur şimdilik. Şahlar, kaleleler, atlar, filler herkes onun ortaya çıkmasını bekler. Piyon da olsa takımdan biri o sonuçta. Olmazsa ya olmaz ya da her şey eksik, tatsız olur...
-gerçi bulamayınca piyonu bozuk para koyulur yerine ama karıştırmayın şimdi-

okul yıllarında sınıfın en çok ilgi çekenlerinin, en çok konuşulanlarının o gün okula gelmeyenler olduğuna tanık oldum: Öğretmen yoklama alırken isimleri tek tek sayar, başını kaldırmaz yoklama defterinden. Ta ki saydığı bir ismin orada olmadığı söylenene kadar. işte o zaman başını kaldırır, gelemeyen öğrenci hakkında sorular sorar, önündeki kocaman sınıfa " günaydın" bile demezken, gelmeyen öğrencinin sağlığından endişelenir, onu sorar soruşturur. Sınıftaki onlarca insanın suskunluğunu, az önceki tekdüzeliği, gelmeyen öğrenci bir anda bozar. Üstelik hiçbir şey yapmamasına rağmen...

Sabah erkenden o güzelim uykusuna kıyıp, aynanın önüne koşanların, süslenip püslenenlerin, yeni elbiselerle gelenlerin, kahvaltıyı yapmama pahasına okula koşanların hiçbir önemi yoktur şimdilik.

Sınıfının en havalı kızları, en yakışıklı erkekleri, en çalışkan inekleri, herkes onun ortaya çıkmasını bekler. Çirkin de olsa, tembel de olsa sınıftan biri o sonuçta. Olmazsa ya olmaz ya da her şey eksik, tatsız olur...

Nobel ödüllü yazar Samuel Becket'in Godot u Beklerken'inde bizim ilgimizi çeken sahnede bulunan iki kişinin diyaloglarından çok, sahnede bulunmayan Godot'tur. Godot sahneye hiç çıkmamasına rağmen hem kitaba ismini vermiş, hem de Becket'a nobel kazandırmıştır. Çünkü Godot gelmezse ya olmaz, ya da her şey eksik, tatsız olur...