bugün

sanırım psikolojik bir rahatsızlıktır. belki de sıradan bir takıntı ama insanı deli ettiği bir gerçek.

keyfiniz yerindedir. güzelce kuruyemişlerinizi ve çayınızı almış bilgisayar karşısında vakit geçiriyorsunuzdur. elinizi tabağa atmış ve güzel bir fıstık alıp onu adeta bir fıstığı* soyuyormuşçasına soyarsınız. ama o da ne! tam ağzınıza götürecekken güzel fıstık kabukların olduğu tabağın içine düşmüştür. yenisini alıp soymak varken salak gibi tabağın içinde soyulmuş fıstığı ararsınız. fıstıktan alınacak kaloriyi zaten tabakta ararken mislisiyle kaybetmişinizdir fakat hiç umursamazsınız. o fıstık bulunacak ve mideye indirilecektir. azimle ararsınız ve kesin olmasada uzun uğraşlar sonucu o fıstığı bulur afiyetle yersiniz. fıstığın ağızdan mideye kadar giderken geçirilen 2-3 saniye size inanılmaz bir haz verir. orgazmla aynı değerdedir alınan haz. evet garip.*
gereksiz bir takıntıdır. uğraşmaya değmez. (bkz: tepesi dağ dibi kıl)
-başkanım, fıstığımız kayboldu!
+hemen pentagon'a haber verilsin. bana içişleri bakanı'nı gönderin. milli güvenlik konseyi toplansın....
-noluyo lan burda?
(bkz: iç savaş)*