bugün

nedendir bilinmez kavga öncesi gergin anların içeriği ezilmişlik, horlanmışlık, itilip kakılmışlık, kötü okullarda okuyup arabesk müzik dinlemişlikle dolu bir geçmişe sahip olmanın gerekliliğini vurgular. kahvaltıda portakal suyu içen çocuk çay içen kadar delikanlı değildir. bowling değil bilardo oynayan, batağı satranca tercih eden bireyin yumruğu daha sağlamdır. daha bi güçlüdür, daha bi rakibine korku salar bu tipler. yazılı olmayan ama herkesin bildiği erkekler arası kurallardan biridir bu.
bundan dolayıdır ki normal hayatında yeni tanıştıkları kişilerle muhabbetlerinde eğitim ve kültürel birikimleriyle piyasa yapan, zevkleriyle beğenileriyle ortamda kendini ön plana çıkarmak isteyen tipler kimi durumlarda kavga etmek zorunda kaldıklarında kendilerini daha bi bıçkın gösterecek yaşam tarzına ihtiyaç duyarlar. bu yöndeki geçmişlerine dikkat çekerler.

- odtü mü ? hmm evet ben de boğaziçi mezunuyum

- yok azizim viskiden pek hazzetmem.. brandy içerim genelde.. master için fransa'ya gittiğim yıllardan kalma bir alışkanlık

- ya evet aslına bakarsan futbol bana pek anlam ifade eden bir spor değildir ama marsilya'da geçirdiğim yıllarda taraftarlık denen olguyu yakından tanıma fırsatım oldu. albert camus'nun futbol üzerine görüşlerine hak verdim

- candan erçetin'in Chante Hier Pour Aujourd'hui albümünü hala dinlerim. Edith Piaf'ın şarkılarını kendine has bohemliğiyle yorumlaması takdire şayan

- evet ben de ingiltere'ye akademik bir çalışma için gittiğimde British Museum'u görmüştüm. boş bir vakit ayarlarsan birlikte de gidebiliriz oraya. sana rehberlik edebilirim

- aa yok ben çoğunlukla klasik müzik dinlerim.. sabah kalktım mı ravel'in carmen'ini dinlemeden kendime gelemiyorum

gayet alafranga, gayet pahalı kıyafetlerin paçasından entellik akan bu cümlelerin sahibi adamlar ne olduysa iki saat sosyo kültürel birikimlerini tokuşturduktan sonra bi noktada anlaşmazlığa düştü diyelim. küçük bi laf sokmayla başlayan sonra harlanan tartışma kavgaya dönüştü dönüşecek. feleğin çemberinden geçmiş delikanlı ruhu, sohbetin başlarındaki kalifiye cümlelerle bi arada düşünüldüğünde pek sallanmayacağı, hadi lan sosyete denileceği için bu beyfendilerin bambaşka birine dönüşmesi gerekiyor. işte bu noktada kültürlü, eğitimli, yaşam kalitesi yüksek jet set'likten sokakların o acımasız yüzünü görmüş, bilardo salonlarınla ıstakayla adam kovalamış, soğanı eliyle kırıp yemiş, tribünden hakeme ibine diye bağırmış, kavgadan gürültüden korkmayan delikanlıya yatay geçiş yapılması lazım.
(rakı içen adam her zaman kokteyl içen adamdan daha iyi dövüşür ve şarabını yudumlarken şiir okuyan, vals yapan, yemeğini bıçak yardımıyla küçük parçalara bölüp yiyen erkek mevzu kavga oldu mu bi halta yaramaz kanısı her erkekte sabittir.)

- boğaziçi falan dedik diye sen bizi hanım evladı mı sandın lan dürrük!! liseyi deneme'de okudum ben oğlum.. kavgamıza polis bile karışamazdı

- gonuşma lan! angaragüçlüyüz biz götün yiyosa gecekonduya gel!!.. marsilyaya benzemez burası.. gel de gör ananın örekesini

- sen jb içerken biz ferdi dinleyip iki 70'lik deviriyoduk lan sosyete bebesi

- fatih lisesinin ordaki zafer bilardoya gel lan erkeksen!!